Eylül Cansın sığınamadığı gölgeyi dev gibi bir oyunculukla, sımsıkı sarılarak yaratmaya çalışmış bir performans izledik. Gülerken bile insanın içinin acıması denen bir şey vardır, bilirsiniz olacakları, gelmekte olan bir o kadar bellidir, ama gülmeden geçilmiyor bazı yollardan. Bu oyun boyunca başınıza gelecek olan biraz bu, yaşam kadar gerçek, hayal kadar özgür bir oyun olmuş. İzlediğim en sert yorumlardan ayrıca, oyuncunun performansı muhteşem, sesini kullanışı ve ses tonu özellikle sizi sürekli oyunun istediği yere çekiyor. Kesinlikle izlenmeli, oyun bittiğinde herkes ayağa fırlayıp alkışlamak için birbiriyle yarıştı adeta zaten. Eylül ün yaşamasına izin vermediler umarım kalanlar bulur bir yolunu, eve tuvaletini yapmayan küçük dostu da iyidir umarım.
Nezaket Hanım ın ortaya koyduğu bu muhteşem işi anlatmak gerçekten gereksiz, aidiyet ve teslimiyet arasında sıkışmış, kabulleniş ve özgürlük çeperlerinde savrulan bir hayal dünyası sizi bekliyor. O kadar güzel bir anlatı ki, hüzünlendikçe daha da yakın hissedeceksiniz, gülümsedikçe bir o kadar teselli bulacaksınız yaşadığınız o anda, bir çok duyguya dair. İçinizde uslanmaz bir hayalperest varsa, ait olmadığınız bir yerde gene de dünyanıza sığdıramadığınız bir sürü temenniler yarattıysanız, doğru yerdesiniz. Emeğinize sağlık teşekkürler tekrardan bu güzel işi ortaya çıkaran değerli insanlar.
Eylül / sfrpztf