Ailemle izledim. Ben de üzülerek ayrılanlardanım. Oyuncuların alın terine sağlık. Cidden çok büyük efor sarf ediyorlar, parmak uçlarında 80 dakika oyun götürüyorlar fakat bu kadar. Ve bunun bir oyunculuk performansı olarak değerlendirilmesi de en az oyunun eskiyen bakış açısı kadar günümüz tiyatrosunda geride kaldı. Büyük bir karmaşanın içerisinde kaybolup gidiyorlar. Muharrem Bey kendine has çok güzel hareketler bulmuş domuza onu sevdim. Kundakçı'da izlediğim de zaten kendisine hayran kalmıştım. Bunun dışında aşağıdaki yorumlara katılıyorum. Hayvanlar ayrılmıyor, hikaye karışık, reji sizi 1984 de Devlet Tiyatroları rejisörlerinin bir oyununu izlermişçesine eksiye götürüyor. Işıkların kapanması ve sahnenin böyle değişmesi, oyuncuların çıkması, beklememiz, sonra sahnenin açılması, arkada sürekli fon müziği tadınca tasarlanmış notalar, yan perdelerden oyuncuların beklerken görülen ayak gölgeleri vs vs vs.... Sivas ve Ankara Dt de birebir aynı reji ile oynanan bu karmaşık Orwell yorumuna Oyun Atölyesi neden ihtiyaç duymuş onu da ben açıkçası pek anlamadım. Açıkçası ben beğenemedim. Ailem de beğenemedi. Ama oyuncular terlerini akıttı, elinden geleni yaptı, emeklerine sağlık. Işıklar da çok yoğundu ama zevkliydi. Oyun Atölyesine ben de bir hayranları olarak daha başarılı işler diliyorum.
Hayvan Çiftliği / Oyun Atölyesi