The Dogs, gerek sahneye koyuluş şekli, gerek oyuncuların performansları, gerek canlı müzik eşliğinde üç farklı dilde oynanmasıyla son zamanlarda izlediğim en etkileyici oyundu. Yalnızca bir hikaye anlatmayıp, izleyiciyi bazen güldürüp bazen ağlatırken derin düşüncelere sevk ediyor, oyun bittiğinde dahi uzun süre etkisinden çıkamıyorsunuz. Adaletin ve zulmün kimlerden geldiğini, hakikatin kimin sesinden duyulduğunu sorgulayan evrensel bir tiyatro deneyimi. Bir köpeğin ölümü sonrasında dedektif köpeklerin cinayeti çözmeye çalışmasını konu alırken, çok daha büyük sorulara ve sorunlara parmak basıyor. Adalet ve güç kimin yanındadır? Oyuncular insanlık ve hayvanlar arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, köpeklerin mücadelesi üzerinden, insanın doğaya ve canlılara karşı işlediği şiddeti, zulmü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Gizem Mahmutoğlu, Zorlu PSM'da olduğunu bildirdi
3 gün önce