Sakla saklan adli bu tek kişilik oyun, ötekileştirme üzerine en çarpıcı anlatımlardan biriydi. Sahnede yalnız bir oyuncu olmasına rağmen, anlatımıyla koca bir dünyanın ağırlığını hissettirdi. Hikâyesi derin, anlatımı sarsıcı ve duygusu sahici olan bu oyun, izleyiciyi sadece bir seyirci olarak bırakmıyor; düşündürüyor, sarsıyor ve yüzleşmeye zorluyor. Tek bir bedenin sahnede yarattığı o güçlü etki, insanın içine işleyen bir yalnızlık ve mücadele duygusuyla birleşerek unutulmaz bir deneyime dönüştü. Sanatın böylesine güçlü bir şekilde toplumsal meseleleri anlatabilmesi, hem etkileyici hem de ilham verici.
Gözlerim dolu dolu izledim. Başak Hanım o kadar başarılı bir oyun sergiledi ki sahnenin bir çok anında tüylerim diken diken oldu. Türkülerle bizi bir Anadolu topraklarına götürdü ,bir İstanbulun tam merkezi Beyogluna. "Bu hayatta umarım hiç bir sebepten ötürü hiç bir insan saklanmak zorunda kalmaz". Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Oyunun başında sonuna kadar nefesimi tutarak izledim. Tek kişilik bir oyunun sahneyi bu kadar doldurabileceğini düşünmemiştim. Çocukluğumdan beri dinlediğim, hatta ve hatta öğütlendiğim “saklama” iç güdüsü.. Türküler.. söylenecek çok bir şey yok aslında yaşadığımız ve zorlandığımız hayatı, müthiş bir gerçeklikle eksiksiz dile getirmişler. Emeği geçen herkesin eline sağlık
Sakla Saklan / LayLa Tiyatro