Hatay'da yaşıyorum. Bir kaç günlüğüne İstanbul'a geldim. Kısa zamanda yapmak istediğim etkinliklerin başında bir tiyatro oyunu izlemek vardı.Cumartesi akşamı izledim oyunu, uzun zamandır oda tiyatrosu izlememiştim. Tiyatro bir apartmanın teras katında. Girişten itibaren çalışanların heves ve heyacanı beni de sardı. Girişte oyun ve oyuncular hakkında hazırlanmış bir broşür verdiler. Minimal düzeyde eşya ile hazırlanmış bir sahne vardı, küçük olan salonda izleyicinin tüm dikkatini oyunculara vermesini sağlıyor. Oyun şok edici bir cümle ile başladı ve beni etkisine aldı. Konu, insan olan herkesi ilgilendirdiği gibi, bir çok kültür ve yaşam biçiminde (özellikle ülkemizde) tabu kabul edilen "cinsellik" üzerine. Oyunda ara yok, ama zaten ara verilmesini istemezsiniz çünkü konu çok sürükleyici, eğlenceli ve insanı dürten şekilde işlenmiş. Rol alan oyuncular arasında karı rolünde Defne Kar, profesör rolünde Erdi Kökerer doğaçlamaları ile çok etkileyiciydi. Yine koca rolünde Ozan Kaya Oktu ve bakıcı rolünde Yusuf Özhan Tali rolün hakkını fazlası ile verdiler. Artık İstanbul ziyaretlerimde uğrak yerlerimden biri mutlaka Tiyatro Teras olacak, oyuna emeği geçen herkese çok teşekkürler.
Nihayet oyunu dün izleme şansım oldu. Yorumuma öncelikle kumpanya ve mekan hakkında başlamak istiyorum. Çok samimi bir ekip sizi kapıda karşılıyor. Tiyatroyu ne kadar severek yaptıkları gözlerinden okunuyor ekibim genel enerjisini çok iyi buldum. Mekan bir tiyatro mekanı değil bir apartmanın terası ama bir oyun sergileyecek şekle getirmiş ekip o küçük alanı. Evimizin oturma odasında oyun izliyormuşum havası veriyor ve ben genelde böyle mekanlarda oyun seyretmeye bayılıyorum. Şimdiye kadar oyun seyrettiğim en küçük alan. Tabi kumpanya bu mekanda sonsuza kadar devam etmez orası aşikar. Kendi seyirci kitlesini oluşturduktan sonra tiyatro yapmaya daha müsait daha kapasiteli bir yer edinmeliler. Oyuna gelecek olursak öncelikle metin seçimi çok cesur. Bu toplumda bir tabu olan cinsellik konusunu ele alan öyle kıyısından köşesinden de değil baya konuya direk giren ve genel vermek istediği mesajı seyirciye hem eğlendirerek hem düşündürerek veren bir oyun. Ben artık tiyatro sahnesinde böyle derdi olan oyunlar izlemek istiyorum bu açıdan gönlümü kazandı ekip. Reji de çok başarılı sayılır. Kısıtlı bir mekanda çıkarılacak en iyi sonuç çıkarılmış ortaya. Oyunculuklara gelecek olursak (ki ben puanı buradan kırdım) Erdi Kökerer çok başarılı bayıldım. O oyuna girene kadar baya tutuk başlamıştı oyun ama sahneye adım atar atmaz aldı tüm seyirciyi avucuna. Sahnede durduğu yer, oluşturduğu karakter, mimikler, sözsüz oyunlar harikaydı. Bu sene hatırlı sayılır oyun seyrettim Afife Ödüllerinde ''Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı'' ödülünü ondan daha fazla hak eden bir oyuncu seyretmedim. Defne Kar da başarılı rolüne inandıran sempatik bir oyunculuk sergiledi. Ama bundan sonra oyuncular için olumlu yorum yapamayacağım maalesef. Yusuf Özhan Tali ve Mert Efe Eray vasattı ama kesinlikle gelişeceklerdir çünkü o enerji var her ikisinde de. Sevinç Aktan ise maalesef vasat bile değildi bence oyunu sürekli aşağı çekti. Erdi Kökere'nin sahneye girmesini nasıl beklediysem Sevinç hanımım da sahneden çıkmasını aynı arzu ile bekledim. Sonuç olarak ben bu yeni kumpanyayı çok sevdim. Oyun için bir de çok güzel bir katalog hazırlamışlar bu bile çok büyük artı yılların sahneleri bile böyle bir katalog hazırlamıyor hazırlasa bile ücretli oluyor. Yeni oyunlarını bekliyor olacağım.
Hadi Sevişelim / Shc Studio