"Sesler", kendi yarattığı dünyanın içinde sıkışıp kalan günümüz insanı üzerine trajikomik bir döngüyü anlatır. Bireyler kendi yarattıkları dünya düzeninden korkmakta, müdahale edememekte ve çıkışsız bir düzenin içinde olduğunu iddia etmekte
DEVAMIdir. Dış dünyadan gelen seslere duyarsızlaşmaya çalışarak en az zararı görmektir nefes almak ve yaşamak...
Oyunda karakterler hayatlarına devam edebilmek için modern dünya klişelerine tutunmaya, insanların oyalandığı bir dünyada kendi halinde acı çekmeden yaşayabilmeyi sağlamaya çalışırlar. Onlar için artık karşı çıkmak, olaylara dâhil olmak, olayları önemsemek, hayata karşı bir şeyler hissedebilmek zorlaşmıştır. Zengin orta halli ve fakir üçgeni üzerinden klişeler içinde sıkışmış Kafka'nın böceği gibi yasamaya kendini mahkûm etmiş insani trajikomik döngüsü anlatılmaktadır.
"Bana şeyler alırdı… Şey… Kurutmalı çamaşır makinesi alırdı, bulaşık makinesi, üstü açık spor araba, tablet alırdı, akıllı telefon, 3.nesil kahve makinesi, elektrikli konserve açacağı bile alırdı. Hatta dayanamaz kredi çeker benim üzerime ev alırdı. Doğru dürüst bir çatısı olan, üç odalı pahalı bir dairede otururdum. Kanepemde bacaklarımı uzatır, televizyonun beynimi yıkamasına izin verirdim, ruhumu o salak yarışmalara satar, bir şeyler tıkınırdım. Sağlığımıza dikkat ederdik. Kolesterolümüzü düşük tutar diş sigortası yaptırırdık. Hobilerim için ayrı giysiler ve uyumlu çantalar kullanırdım. Bir düzine çocuk doğurur, soyumuzu devam ettirir, ürettiğimiz o sersem bebelerin ortalığa işemesini izlerdim. Belki de mutlu olurdum, kim bilir!"
DAHA AZ GÖSTER