Türkiye edebiyatında daha çok roman, hikâye ve anılarıyla yer edinen, düşünce hayatımıza önemli makaleler kazandıran Halide Edib Adıvar, gerçek bir tiyatro tutkunu ve sahneye çıkan ilk Türk kadınlarından biri. Türk tiyatrosuna pek çok Shake
DEVAMIspeare çevirisi kazandırdı ve yaşamının son dönemlerinde bir tiyatro oyunu da yazdı. 1945’te yazılan, 1953’te İngilizce yayımlanan ve 1968’de sadeleştirilen Maske ve Ruh oyunu Shakespeare ile Nasrettin Hoca’nın buluşması üzerine fantastik bir metin. Oyun, yaşamının önemli bir dönemini cephede geçiren Halide Edib’in, savaşın dehşetini keşfederek, pasifist bir yapıta imza atmış olması açısından da büyük önem taşımakta. “O devirde dünya ile ilgili pek ilgimiz olmamakla beraber, kendi yurdumuz için buhranlı ve kaygılı anlar yaşıyorduk” diyen Halide Edib, savaş sonrasındaki sürgün yıllarında gözünü dünyaya çevirmiş, insan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü, savaş karşıtlığı üzerine yeni ve ayrıksı düşünceler geliştirmiş, bu nedenle de Cumhuriyet’in ilk dönem aydınları tarafından dışlanmıştır. Uğruna savaştığı bir ülkeye uzun süre dönememiş, Doğu ile Batı kültürleri arasında sıkışarak, her anlamda yoksunluk ve yalnızlık yaşamıştır. Oyununun tanıtım metnini, “İtiraf edeyim ki, savaştan önceki yıllara çöken karanlık ve kargaşalık, zavallı Nasreddin Hoca’nın kafasını bile bazen bulandırdı. Fakat fanteziler çoğu zaman bulanık olur” diye başlatan yazarın bu önemli yapıtı, kendi topraklarından daha fazla, ABD’de sahnelenmeye çalışılmış, ancak sahneye taşınamayacak bir düş gücüne sahip olduğu gerekçesiyle rafa kaldırılmıştır. Nedim Saban, Halide Edib tiyatrosu konulu yüksek lisans tezinde oyunun yeni bir dramaturjik çözümleme ve sahneleme önerisiyle yorumlanabilmesi için bir çalışma gerçekleştirdi. Teorik düzlemdeki bu çalışma, İstanbul Tiyatro Festivali’nde hareket düzeni içeren bir okuma tiyatrosu ve müzikle geliştirilerek, sahneye konulacak. Gösterinin ardından Halide Edib tiyatrosu üzerine gerçekleştirelecek bir panel de sizleri bekliyor.
DAHA AZ GÖSTER