Geçmiş dönemlerin başarılı bir bale sanatçısı olarak ünlenmiş, ama artık sahnelere veda etmiş olan bir kadının evi. Kadın tek başına koltuğunda oturmuş, elinde tuttuğu bir albümün yaprakları arasında eski parlak sanat yaşamının yansımaları
DEVAMIolan resimlere bakarak hayallere dalmakta ve canlanan anıları onu adeta sahnelere geri döndürmektedir. Oda,içlerinde sahneye ilişkin kostüm ve aksesuarlar bulunan çeşitli boylarda kutularla çevrilidir.Çocuklar girer ve kutuların içine girip çıkarak,onları dağıtarak oyunlar oynar,yaramazlıklar yaparlar. Kutulardan çıkardıkları kostüm ve aksesuarları ortalığa saçar, onları kadına gösterir ve üstüne tutarak beğendirmeye çalışırlar. Kadın, yıllar önce Fındıkkıran balesinde giymiş olduğu kostümü seçer ve uzaklaşır. Babalar girer, yaramazlık yaptıkları için çocukları paylarlar. Ardından anneler ve tekerlekli sandalyelerinde nine ile dede girer ve aralarında tatlı tatlı atışırlar.Herkes neşe içinde dans ederken Fındıkkıran balesindeki kostümünü giymiş olan kadın, yani Clara girer. Drosselmeyer, Clara'ya ,bir cam fanus içinde hediye olarak getirdiği Fındıkkıran (Fındık Prens) ile gelir.Clara hediyesine hayran kalmıştır, derhal ona doğru atılırsa da Drosselmeyer daha zamanı olmadığını,acele etmemesi gerektiğini söyleyerek engeller.Clara gözlerini Fındık Prens'ten ayıramamakta, bir an önce cam fanusu açarak onu dışarı çıkarmak için sabırsızlıkla hamleler yapmakta, ancak her defasında Drosselmeyer tarafından engellenmektedir. Sonunda Drosselmeyer'in gönlü olur,fanusu açar,onları birbirlerine kavuşturur ve o andan itibaren koruyucuları olmaya karar vererek diğerleri ile birlikte çıkar.Clara, Prens'i de davet ederek gidip koltuğuna oturur.Birden ortaya çıkan Fareler Kralı Prens'i etkisiz hale getirip sinsice sırtı dönük koltuğunda oturmakta olan Clara'ya yaklaşır ve onun gözlerini kapatır. Clara gözlerini kapatanın Prens olduğunu sanarak mutlu bir ifade ile ona doğru dönünce dehşet içinde gerçekle yüz yüze gelir.Bu arada diğer fareler de ortaya çıkmışlardır. Clara'nın etrafına üşüşüp onu tehdit ve taciz ederler.Clara çaresizdir ve çok korkmuştur.Fareler Kralı'nın elinden kaçarak yardım getirmeye giden Prens elinde bir silahla ve Drosselmeyer'in eşliğinde geri döner.Kızı kurtarmak için havaya ateş eder.Ortalık karışır.Prens ve Clara birbirlerine sarılırlar,herkes etraflarını sarar.Prens Clara'yı korumaya almışken Drosselmeyer de Fareler Kralı ile kıyasıya bir mücadeleye girişir.Sonra hızla kurşun askerleri yardıma çağırmaya gider.Gelen kurşun askerlerle fareler arasında büyük bir savaş yaşanmaya başlar.Başta fareler üstünlük sağlar ve kurşun askerleri dağıtarak Drosselmeyer'i esir alırlar.Bu esnada Fareler Kralı da Clara'yı Prens'in kollarından kopartıp almaya çalışır.Clara çırpınarak direnir.
Fareler Kralı ile Prens savaşmaya başlarlar.Clara, Prens'in Fareler Kralı tarafından öldürüleceğinden korkarak koltuğa bırakılmış olan silahı can havli ile kapar ve Fareler Kralı'nı vurur.Clara,Prens ve Drosselmeyer kurtulmuşlardır. Drosselmeyer silahı kaparak fareleri kovalar.Fareler ölü krallarını da alarak kaçarlar.Clara ve Prens aşklarını ifade eden ikili danslarına başlarlar.Dansın bitiminde arkada kar tanecikleri yağmaya başlar.Clara ve Prens birbirlerine sarılıp bu büyüleyici manzarayı seyretmeye koyulurlar.Çocuk koro girer, yağan karı kutlama şarkı ve oyunlarına başlarlar.İlk kar tanesi sahneye düşer.Onu diğerleri takip eder.Geri dönen Drosselmeyer, çiftin yanına gelerek üşümemesi için Clara'ya bir palto giydirir. Çocukların da katılımı ile neşeli bir kartopu savaşı başlar ve perde kapanır.
İKİNCİ PERDE
Sahneye giren Clara, Prens ve Drosselmeyer iki salıncak görürler.Neşe içinde salıncaklara koşup oturan çifti Drosselmeyer sallar.Prens ve Drosselmeyer, temsilin başından beri sahnede duran ve yaşlı kadının günlerini geçirdiği yeri simgeleyen koltuğa Clara'yı oturtarak çevirirler.Burası bir başka ülkedir artık.Birlikte Drosselmeyer'in takdimiyle kendilerine sunulan gösterileri izlemeye başlarlar.Dört İspanyol çift danslarını tamamlayıp kızın kutlamalarını kabul eder ve selamlarını vererek çıkarlar.Beş Hintli kız onları izler.Onlar da danslarını yapar,selam verirler.Bir Rus kız coşkuyla yaptığı dansını tamamlayıp kendini koltuktaki çiftin arasına atar.Ardından bir Çinli erkeğin gösterisi izlenir.Fransız çiftin dansını takiben donuk bir vaziyette duran ve tozlu görünümlerinden uzun yıllar boyunca bekledikleri anlaşılan dokuz kız Drosselmeyer'in sesli işaretiyle canlanıp danslarını yaparlar.
Onların ardından üç solist çiftin dansı izlenir. Baş başa kalan iki sevgili danslarını yaparlar.Herkes sahneye gelir, toplu dansın ardından kutuları yerleştirir ve sahneyi ilk görünümüne getirerek ayrılırlar.Drosselmeyer ve Prens kızın elini öperek veda eder ve çıkarlar.Şimdi başa dönmüş oluruz.Yaşlı kadın, tek başına koltuğunda oturmuş,albümün yapraklarını karıştırmakta, eski günlerini özlemle anmaktadır. Drosselmeyer usulca koltuğa yaklaşır, kadına bir hediye sunar.Kadın, merak içinde kutuyu açar ve çok duygulanır. Işıl ışıl yanan küçük bir çam ağacıdır bu.Ağaca sımsıkı sarılır ve gözlerini yumar.
DAHA AZ GÖSTER