Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Adını insan ve makinelerin matematiksel etkileşimini inceleyen Otomata teorisinden (Automata Theory) alan sergi, fiktif bir makinenin hikayesini konu alıyor. İzleyiciyi göremediği, fakat varlığını içten içe hissettiği ve sanatçıların üretim süreci ile doğrudan ilgili olan bu makinenin nasıl işlediğine ve neye benzediğine dair bir keşif sü DEVAMIreci ile baş başa bırakıyor.
İnsanın makineleştiği, makinelerin insansılaştığı ve çağdaşın sürekli sorgulandığı bir dönemde sergi, teknoloji ve bilim desteğiyle üretilen eserlerin gün geçtikçe yeni formlar ve yeni sergileme şekilleri oluşturacağını ön gören ‘’Buluşçu Manifesto’’yu yeniden yorumluyor. 1946 yılında Buenos Aires’te ortaya atılan ve teknoloji ile estetik yargının değişeceğini savunan bu manifestoda sanatçıların mevcut teknolojik gelişmelerden yararlanarak işler üretmesi üzerinde duruluyor. Teknolojik terimi çoğu zaman çağın ötesinde olarak algılansa da aslında bu manifesto tam da çağdaş olanın bu olduğunu savunuyor. Teknoloji ve üretimi birbirinden bağımsız düşünemediğimiz bu post-dijital dönemde farklı araçları kullanan 17 sanatçıyı bir araya getiren sergi, bu geçiş sürecinde sanatçıların işlerine yansıyan estetik algının değişimi üzerine bizi sorgulamaya itiyor. DAHA AZ GÖSTER