Türkiye’de fotoğraf, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte önce Avrupa’dan gelen seyyahların varlığıyla manzara ve günlük yaşamın anlatıldığı sosyal konularla, ardından da Pera’da açılan fotoğraf stüdyolarının etkisiyle portre fotoğrafları üzerinden yaygınlık kazanmıştır. Türkiye’nin tanıtımı için Matbuat Umum Müdürlüğü’nün başında bulu
DEVAMInan Vedat Nedim Tör tarafından seçilen Othmar’ın özenli fotoğraflarının kitap, dergi, para ve pullarda kullanılmasıyla neredeyse günümüze kadar ulaşan bir geleneğin temelleri o günlerden atılmıştır. Özellikle daha sonra gelen kadrolar bu fotoğraflardaki titizlik ve özeni kendilerine örnek almışlardır.
Fotoğrafçılar, önce manzara fotoğrafı izleğinde Türkiye’nin doğası ve tarihi dokusu, ardından başta İstanbul olmak üzere bayındırlaşan büyük şehirlerin günlük yaşamlarına eğilmiştir. Sonrasında da, ağırlıklı olarak kırsal kesimdeki insanlar ve yaşamlarına anlar üzerinden eğilerek, Türkiye’de fotoğrafın hikayesini sürdürmüştür. Böylece fotoğraf sosyolojik işlevini de yerine getirerek her durum ve değişimi başarıyla kaydetmiş, ağırlıklı olarak portreler üzerinden insan yaşamını ana konusu yapmıştır.
“İnsan İnsanı Çekermiş”, fotoğrafçıların kendilerine özgü bakış açılarıyla, izlenimcilikten anlatımcılığa, belgeselden sanata, Anadolu fonundan stüdyonun gelişmiş olanaklarıyla üretilen çağdaş portrelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. “İnsan İnsanı Çekermiş”, içinde insanın yer aldığı fotoğrafların yarattığı genel hissiyatın bir özetini izleyicilerine sunuyor.
DAHA AZ GÖSTER