Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
1937 yılında Galatasaray Lisesi’nde tamamladığı ortaöğreniminin ardından girdiği şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan dönemin İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi mimarlık bölümünden Sedat Hakkı Eldem, Bonatz ve Emin Onat’ın öğrencisi olarak 1943 yılında mezun oldu. Branşı ile ilgili ilk mesleki deneyimini 1943 yılında işe başladığı Ankara Tekel Genel Müdürlüğü’ nde kazandı. Ankara Beden Tebiyesi Genel Müdürlüğü, İstanbul Teknik Üniversitesi proje bürolarında ve 1951 yılında Ank DEVAMIara Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı) Yapı İşleri Başkanlığı yaptıktan bir yıl sonra 1952’de Birleşmiş Milletler bursu ile Fransa’ya gönderildi. Üç yıl Pariste mimarlık ve resim eğitimi gördü. 1955’ te yurda döndüğünde yeniden Bayındırlık Bakanlığı’ndaki işine devam etti. 1957 yılında Afganistan’a Kabil Büyük Elçilik Binası projeleri için gönderildi. 1961 yılında Fransa Hükümeti’nin bursu ile tekrar gönderildiği Paris’te prefabrik inşaat yöntemlerini inceledi. Bursun bitiminde Paris’te kalmak üzere bakanlıktaki görevinden ayrıldı. Resim çalışmalarına ağırlık verdiği bu dönem sonunda 1965 yılında yurda döndüğünde Özel Işık Mimarlık Okulu’nda ve İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) resim dersleri verdi.
İlk kişisel sergisini 1957 yılında İstanbul Beyoğlu Şehir Galerisin’de Fransa’da yaptığı çalışmalarla açan sanatçı, “Toplumsal Gerçekçilik” anlayışından hareketle çalıştığı yapıtlarının yanı sıra, Dolmabahçe Saray Kapısı, Mezar Taşları ve İncili Kız gibi yapıtlarında ise fantastik kurgu söz konusudur. “Kanaryam Güzel Kuşum Ben Sana Vurulmuşum” adlı yapıtında ölüm teması işleyen sanatçının çalışmaları arasında Yahya Kemal Beyatlı, Nazım Hikmet, Neyzen Tevfik, Eren Eyüboğlu ve Aliye Berger gibi ünlülerin resimleri ile son dönem “Kedi” resimleri de bulunmaktadır.
Mimarlığı geçinmek için, resmi ise sevdiği için yaptığını belirten sanatçının; metal baskı çalışmaları , porselen ve cam işleri ile pişmiş toprak heykelleri ve büstlerinde, resimlerindeki gibi Dışavurumculuk gözlenmektedir.
1992’de “Yakutiler” adlı kitabı ile Yunus Nadi Armağanı Yarışması’nda birincilik ödülü kazanan; el yazısı ve daktilo yazılarından derlenen “Zenci Kalınız” adlı kitabı ise ölümünden dokuz yıl sonra yayımlanan sanatçı 1994 yılında İstanbul'da öldü. DAHA AZ GÖSTER