“Bundan yıllar önce” ile başlayan ya da “aslında yapabilirdim” ile devam edebilecekken hayatımıza müdahale ile başladı Âlâ Sahne.
İçimizde kalmayacak kadar büyüktü sahneye çıkma isteğimiz ve arzumuz. Tiyatronun aslında kutsal değil; bizim yorumumuz kadar olduğunu anladığımızda çıktı karşımıza.
İlk hedefimiz doğruyu ve doğru olanı hayatta ve onun sahnesinde öğrenmektir. Bu işin okulunda da okumadığımız doğrudur. Bilmem kaç bin liralık adı mualif kanat olan sanat okullarına da gidebilecek paramızın ve zamanımızın olmadığı da aşikardır .
Birkaç kurs birkaç sahne tozu ile başladı “Âlâ Sahne”.
Gittiği kurs ve workshop sonrası aktarıldığı ve eğitildiği kadardır “ Âla Sahne”
Aramıza katılmak isteyenlerden istiyeceklerimizi bile bilmeden…İnsan kadar denklik kurabilendir “Âla Sahne”.
İsminde bir sahne ismi olupda sahnesi olmayan tek topluluktur “Âlâ sahne”.
Çıkaracağı ve çalışacağı oyunların mekanlarını kara kara düşünen.
Adı mualif paragöz abilerin üç haneli sahne kiralarından sıkılan insanların tamamı aslında “Âlâ Sahne”
Yahu bu işin profesyoneli ile amatörü neresi diye soracak kadar acemidir…
Gülen, eğlenen, hüzünlenen, ağlayan, yardım eden; insan için çalışandır Âlâ Sahne”. Proje geliştirmek için onlarca telefondan sonra acaba kimlere yararı olur diye düşünendir.
Sen arkadaş! Acaba bende yapabilirmiyim diyen.
Evet yapabilirsin. ..
Biz senin için biraz sıkıntılar çektik, bu işleri buraya kadar getirdik.
Eee eşşek değilsindir herhalde birazda senin bu işlere el atman gerek.
Sonrası ne mi olacak?
Bi düşün. Seni bekliyoruz.