Dirmit sıcak, bizden olan, belki annelerimizden, anneannelerimizden dinlediğimiz anılarla dolu, sahici ve ne kadar güldürse de özünde üzücü bir hikaye. Bir toplumun cehaletini de çok iyi yansıtıyor.
Latife Tekin’in romanındaki büyülü gerçeklikten ziyade oyunda başka bir sahne gerçeği var, Nezaket Erden in başarıyla yakaladığı.
Oyunun ilk bölümünde oyuna dahil olmakta zorluk çektim. Bahsedilen farklı şeyler aynı renk, aynı vurgu ile anlatılınca ayrışmadı. Ve tuhaf bir çocuk/köylü melodisi beni rahatsız etti. Bir an ‘bu oyun mu bu kadar beğenilen’ derken ısınmaya başladım...
Ama yine aynı problem; Dirmit in her önü kesilipte başka bir şeye yönelmesi başka ritim, başka değer, başka vurgu ister. Biraz daha ince oyunculuk ister. Sanırım Nezaket hanım dört yıllık bir egitimden geçmediği için. (Araştırdım kendisi yüksek mezunu)
Dirmit in her engelinde, bir öncekinin zorluğununun ve önünün kesilmesinin üstüne koyarak ilerlemesini beklerdim fakat her yeni yönelimde sıfırdan başladı
Oyun benim için son 30 dakikadan ibaret. O da yetti diyebilirim. Binlerce liralık prodüksiyonlardan daha yürekli bir iş olmuş.
Saksıdaki çiçek arkada unutulmasa, en azından oyunun sonunda bile bir ilişki kurulsa çok daha iyi olurdu. Kaldı orda öyle.
Ve bir eleştirim de, bir oyunda hiç dekor ve müzik kullanılmıyorsa bunun bir yere oturtulması gerektiğini düsünürüm. Yoksa bir şeylerden kaçılmış gibi duruyor. Bir şeyler çıplak kalıyor.
Nezaket Erden’i ilk oyunundakü başarısından dolayı tebrik ediyorum. Daimi olsun... Nicelerine...
Sevgili Arsız Ölüm - Dirmit / Tiyatro Hemhâl