Yiğit Sertdemir, ünlü İrlandalı absürt oyun yazarı Samuel Beckett'in ünlü oyunu Godot'yu Beklerken'deki ağaç dekoruna atıfta bulunan kuru ağaç dekoru, bol ve sık küfürlü, oyuna girmemize izin vermeyen, dikenli dördüncü duvarı yıkışlar, öyküleri birbirinin içine geçen, self-referanslı, karakter olduklarının farkında olan isimsiz, iletişimsiz, bir rutine hapsolmuş kadın ve erkek karakter, bu karakterlerin metin, yazar, seyirci ve tiyatro hakkında konuştuğu metadramatik replikler, olmayan sigara, şarap, sandviç, kapı, kablo, masa tenisi masası, raketi ve topu gibi aksesuarlar, başladığı gibi biten dairesel oyun yapısı ile seyircilere Beckettian, absürt bir trajikomik aşk öyküsünü başarılı bir şekilde sunuyor. Godot'yu Beklerken'de Godot nasıl gelmiyorsa, bu oyunda da bagajdaki balta hiç ortaya çıkmıyor. Ben bu incelikli işçiliği açıkçası çok beğendim. Her iki oyuncu da harika performanslar sergilediler. 28. İstanbul Tiyatro Festivali'nde 'Haberci' adlı oyunda olduğu gibi bu oyunda da sözleri Abdülhak Hamit Tarhan'a ait olan, Mehmet Baha'nın bestelediği 'Makber' adlı şarkıyı dinledik. Mezar anlamına gelen makber, 20 yıl önceki ölü bir aşkı anlatan, arafta kalan karakterlere sahip bu oyuna nefis bir göndermeydi. Allahaısmarladık Cumhuriyet oyununda da bu şarkı kullanılıyor.
Mü-kem-mel.
Geçtiğimiz ilkbahar aylarında izledim, ancak şimdi kısaca yorum yapabiliyorum.
Pınar Akkuzu & Gülden Arsal Yavuz, siz harikasınız ve kıymetiniz bilinmiyor.
Bu şehirde böyle oyun oynanıyor ve herkesin haberi yok?! Kimler kimler ön plandayken... yazık.
Ancak evet, sanat sanat içindir, ve sizler her noktasıyla bu oyunu işlemiş gerçek sanatçılarsınız, lütfen devam ediniz ♡
Bagajdaki Balta / kumbaracı50