Shakespeare’in zamana meydan okuyan ve sınırların ötesine geçen hikayesi Hamlet’i bugüne dek tiyatro, dizi ve sinema filmi olmak üzere birçok farklı versiyonunu izlemiş biri olarak müzikal versiyonunu deneyimleme fırsatım olmamıştı. Benliği ele geçiren intikam arzusuyla iktidar ilişkisi, nefret, aşk, aile bağları ve daha pek çok olguyu insanoğlunun pek çok coşkun duygusuyla aktaran bu tragedyanın “mor ve ötesi”nin şarkılarıyla kuracağı birlikteliğin haberini ilk aldığımda ise oldukça heyecanlanmıştım. Bunun yanında oyunun ülkemizde “jukebox müzikal” türünün ilk gerçek örneği olacak olması da yeni bir denemeye şahitlik edecek olmanın merakını oluşturdu. Hamlet’in sorduğu soruların mor ve ötesi’nin her birimizin hafızasına kazınan şarkılarıyla cevap bulup bulamayacağı düşüncesi ise zihin kurcalayan bir bulmaca halini aldı nitekim. Ve nihayet yoğun UNIQ gösterim takvimi arasına sıkıştırılan Zorlu PSM gösteriminde izleme fırsatını buldum.
mor ve ötesi’nin şarkılarının sözlerini müziğin içinden çekerek incelediğimizde ne derece anlamlı olduğu ve gerçekten düşünülerek yazıldığı hepimizin malumu. Fakat bu sözlerin müzikal bir tiyatro oyununda daha da canlanarak üstelik böylesine bir eserle uyum sağlayacak olmasını beklemiyordum. Bu noktada beklentilerimizin üzerinde bir uyumla Hamlet’in metnine bir puzzle gibi yerleştirilen ve arada çok ufak boşlukların kaldığı oyunda bu sürecin üzerine ne denli uğraşıldığı açıkça görülüyor. Metnin yaşamla ölüm arasında, iktidarla intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında yani tam da “ARAF”ta insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini tartışması, mor ve ötesi’nin şarkılarının da yardımıyla Hamlet’in hikayesini bilen seyirci için yeni bir deneyim sunduğu çok aşikar. Fakat bu noktada şarkı sözlerinin orijinal metne adaptasyonu konusunda aksayan bazı yanlar da gözden kaçmazken bu durum Shakespeare’in şiirsel anlatımını sekteye uğratıyor. Eserin orijinal metni, günümüze hitap eden diyalogları ve şarkı sözleri arasında bu üçlü bağlamın defoları yer yer göze çarpıyor.
Hamlet’in hakikatle başa çıkma çabasının mor ve ötesi'nin şarkılarıyla; o günün karakterlerini bugünün insanlarıyla ARAF’ta buluşturması, oyunun üzerine tartışılması gereken bir başka noktası olarak göze çarpıyor. Hikayesinin ana omurgasını bozmasa da zaman kavramını büken müzikal, bizleri geçmişten bugüne uzanan bir akışın içine davet ediyor. Bu noktada hikayenin özellikle günümüzde geçen kısımlarında yapılan reji dokunuşları beğenimi toplasa da “Zamansal olarak yapılan bu yolculuğa ne derece gerek vardı?” sorusunu da sormadan edemeyeceğim.
Yozlaşmış bir ülkeyi ve insanlarını düzelterek kendi ahlaki varoluşunun bir gerekliliği olarak gören Hamlet’in güce duyulan körü körüne bağlılığın da karşısında olması, başkaldırısının temelini oluşturuyor. Bu bağlam içinde ana karakterimizin oyundaki ağırlığı yeterince yerindeyken kraliçe ve Ophelia’nın (Re) beklediğimden daha geri planda olmaları, bir dengesizlik yaratmıyor değil. Bunun yanı sıra oyunun ilk perdesini de ikinci perdeye göre daha etkileyici olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Deneyimli oyunculara eşlik eden genç ve dinamik ekibin uyumu, Barış Dinçel imzalı sahne tasarımı, Deniz Bilgili imzalı kostüm tasarımı ve sahne gerisindeki orkestra ile dikkat çeken müzikal, adalet için yalnız bir başkaldıran olan karakterinin hikayesini ülkemizde daha önce denenmemiş bir yöntemle aktarması bakımından çok kıymetli. Hatalar, eleştirilmesi gereken noktalar ve zamanla yerine oturacak noktalar illa ki olacaktır fakat fikrin denenmesi ve bu yükün altına girilmesi dahi ülkemiz tiyatrosu adına sevindirici bir gelişme. Hamlet’in hikayesini, aktarmak istediğini ve yansıttığı değer kalıplarını bilen bir tiyatrosever olarak müzikalin beklentimi yeterince karşıladığını söylemek isterim. mor ve ötesi’nin şarkılarının Hamlet’in hikayesiyle bu derece ortak paydada buluştuğuna şahitlik etmesi bakımından dahi kesinlikle gidilip görülmeye değer bir yapım. Ekibin açtığı bu yolun ilerleyen süreçte yeni projeler ve girişimlerle daha da zenginleşmesi dileğiyle.
Çok güzel bir yeniden anlatımdı, hem mor ve ötesi hem de Shakespeare seven biri olarak böyle yeni nefes yapımları kendi dilimizde görmek gerçekten çok güzel bir tecrübeydi. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
Muthis fikir, muthis uygulama. Herkesin eline saglik
binbir emekle hazırlanmış gayet iyi bir uyarlama. ülkemizde müzikal alanında büyük bir boşluk olduğu aşikar. halihazırda iyi prodüksiyon görmek için ağzımız sulanırken ilaç gibi geldi araf. ana kast ansambl ayrımı yapmaksızın herkes işin hakkını çok iyi veriyor. mor ve ötesi’nin müzik anlamındaki başarısı zaten ortada, harika bir orkestra ve çok iyi düzenlemelerle oyunun tansiyonu güzel ilerliyor. böyle ölümsüz bir esere çok güzel bir modern yaklaşım olmuş. kesinlikle izlenecekler listesine eklenmeli
İnanılmaz emek verilmiş bir iş, katkısı olan herkesi tebrik ederim. Lise müsameresi gibi yazılan yorumları fazlasıyla ağır bulduğumu söylemeliyim. Ancak lise tiyatrolarımız bu durumdaysa gelecek adına umutlanırım. Bir çok işe öncü olacağına inanıyorum. Yüreğinize sağlık.
BİR mor ve ötesi MÜZİKALİ: ARAF / BKM