"Anlatacaklarım basit şeylerdir" diye başlar, Halide Edip, "Türk'ün Ateşle İmtihanı" adını verdiği anılarına.
Sonra hiç de "basit" olmayan; hatta çoğu "mucize" mertebesinde; bir ümmet'ten, bir ulus'un doğuşunun inanılmaz öyk
DEVAMIüsünü anlatır.
İstanbul'dan başlar, çok zor ve maceralı bir yolculukla Anadolu toprağı ile tanışır. Onu "yokluk ama inançla dolu" insanlarıyla Ankara izler; daha sonra savaşlar, cepheler, şehitler, gaziler ve "Hedefiniz Akdeniz'dir!" emrini sadece kulaklarıyla değil ruhlarıyla da duyan bir ordunun İzmir'e varmasına tanık olur.
Türk'ün Ateşle İmtihanı sona ermiştir ama; büyük Atatürk'ün anlatımıyla "daha yapacak çok şey vardır." Çünkü, Mustafa Kemal Paşa, sadece çok zeki, donanımlı ve cesur bir "Başkumandan" değildir; on yılların ötesini görebilen bir bilge, dünya devletleriyle ilişkilerini gerçek bir stratejik dehayla kurgulayan bir devlet adamı ve halkına inanan, vatanını her şeyden çok seven bir büyük liderdir.
Evet, Halide Edip'in "basit şeyler" diye başladığı bir destandır Türk'ün Ateşle İmtihanı... Üstelik her günü, her saati hatta her dakikası "gerçek" olan bir destan...
Biz bu destanı; tiyatronun kendine özgü, alçak gönüllü ama büyülü diliyle anlatmak için sahneye taşıdık...
Türk'ün Ateşle İmtihanı; Dilek Türker-Tiyatro Ayna'nın, 32 yıl boyunca sahneye taşıdığı 35 oyundan farklı olarak, "Latife" ve "Türkan" ile başlattığı "Cumhuriyetimizin Aydın/Aydınlık Kadınları" projesinin üçüncü ve yeni oyunu.
DAHA AZ GÖSTER