Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Efsane aşklar sonsuza dek sürer mi? Juliet bir oyun kahramanı olmayıp huysuz, mutsuz ve umutsuz bir ev kadını olarak karşınıza çıksa ne derdiniz? “Bu ne hâl Juliet!” mi? Peki Romeo, Juliet’in rüyalarını süsleyen bir adam olmayıp vurdumduyma DEVAMIz uyuşuk bir ev erkeğine dönüşse ondan ne beklerdiniz? Bulaşıkları yıkamasını mı? İlişki ebedi bir sıradanlıkta ilerlerken; devamlı yemek, içmek ve kavga etmek üçgeninde mi sıkışır kalırız? Shakespeare peki, yarattığı karakterlerin sürekli didişen bir evli çifte dönüşmesine tahammül edebilir miydi? Sürekli kaynayan bir tencere aşkın sonsuza dek sürmesi için yeterli olabilir mi?
Ephraim Kishon’un mizah dolu kurgusunda, intiharın eşiğinden son anda dönen Romeo ve Juliet sefalet ve perişanlık içindeki evliliklerinde 30 yılı geride bırakmışlardır. Gündelik yaşantıda hiç de alışılageldiği gibi olmayan aşıklar, kimsenin hayal bile edemeyeceği bir hayat sürmektedirler. Birbirlerine dünyayı zindan ettikleri sıradan(!) günlerden birinde, onları yaratan Shakespeare bu kepazeliğe(!) bir son vermek üzere yanlarına gelir.
Romeo ve Juliet’in hazin ve trajik hikayelerini mizahi bir yaklaşımla ele alan Ezop Sahne yapımı oyunda, “bulutların üzerinde insanı gezdiren aşk nasıl olur da böyle bir hâle gelir?” sorusuna yanıtlar aranıyor. DAHA AZ GÖSTER