"...Her şey püften, her şey püften… Bu dünyanın püf olmayan biricik tarafı, işte asıl püf olmayan büyük hayatı ihtar etmesinden ibaret."
Cemiyet hayatından, bozuk düzenden, hakkın haklıya verilmemesinden bıkmış, düzene bir tü
DEVAMIrlü ayak uyduramayan şair Recep Kafdağlı “Ya ol, ya öl!” deyiminden yola çıkar ve ”OL”amayanların “ÖL”mesi gerektiği düşüncesiyle; olamadığı için ölmeyi tercih eder. Bunu da başaramayan şair şans eseri "OL"uverir . Bir anda ülkenin kilit isimlerinden biri haline gelir. Fakat bir sorun vardır; aslında "olduğu", "olmak istediği" midir? Mutluluğunu sağlayacak olan, içinde bulunduğu sahte durum mudur?
Recep Kafdağlı, içinde bulunduğu düzenin çarpıklıklarını, başkalarının "püf noktaları"nda ararken kendi "püf noktası"nda bulur ve aslında her şey bir 'PÜF'ten ibarettir. Oyunun baş kahramanının kendi içinde yaşadığı ikilemler ve çatışmalar, toplumun belli kesimlerine yapılan göndermelerle toplumsal mesajlara dönüşür.
Necip Fazıl'ın ölümünden sonra basılma fırsatı bulmuş son tıyatro eseri olan "Püf Noktası", toplumsal bir ironi örneğidir.
İlk kez bir Necip Fazıl oyunu sergileyecek olan Oyuncu Tayfası, üstadın ince espri anlayışı ve kıvrak zekasının ispatı olan bu oyunu, aynı zamanda Türkiye'de de ilk kez sahneye koymaktan kıvanç duyar.
DAHA AZ GÖSTER