Bir devlet dairesinde küçük bir kayıt memuru iken, zamanla muamelât müdürlüğüne yükselen Hamdi Bey, dürüst çalışkan bir memurluk hayatından sonra emekliye ayrılmış, aldığı ikramiye ile, otuz senedir hayalini kurduğu bir kır evi yapımına gir
DEVAMIişmiştir. İlkin paranın yetişmemesi yüzünden evin bazı kısımlarının tamamlanmaması, sonra daha önemlisi bahçeden bir kısmının yola gideceğini öğrenmeleri, Hamdi Beyle karısı Şefika Hanım’ı çok üzer. Yol yapımım üzerlerine almış Vecihi ve İsmail, evin bodrum katını kiralarlar. Türlü dolaplar sonucu İsmail’e borçlanan kan-koca, önce evlerinin bodrumuna kendileri inmek, sonra da yuvalarından büsbütün kovularak şehir dışında küçük bir gecekonduya taşınmak zorunda kalırlar. Eserin sonunda Şefika Hanım’ın “Bu dünya bir merdiven, Hamdi Bey! Kimi iner, kimi çıkar.” sözü; işbilir, açıkgöz İsmail’ler dünyasında sessiz dürüst orta tabaka kişilerinin hiçbir zaman özledikleri hayat düzenine erişemeyeceklerini kabullenen bir yakarış gibidir.
DAHA AZ GÖSTER