“Kuşları Bile Vurdular”, isminin anlamı “umut” olan “Nadina”nın, meraklı, heyecanlı, hayalperest, Boşnak bir kız çocuğunun, 1992 senesinin bahar aylarında başlayan Srebrenitsa Katliamı sırasında yaşadıklarını, yaşayamadıklarını, “tek başına
DEVAMI” hayatta kalabilmek ve nefes alabilmek için verdiği mücadeleyi konu alır. Öğretmen bir annenin ve fırıncı bir babanın tek çocuğu olan “Nadina”, soykırım ile birlikte gelişen 4 senenin acılarını, çaresizliğini, korkularını; ışığa hasret, küf, sidik ve ceset kokan, karanlık bir odada düşlemek için çırpındığı ışık huzmelerini anlatır. “Sıcak ekmek kokan” çocukluğunu, “Pamuk anne”sini, babasını, “Sarı Ayla”sını, “Miro”yu ve tutunduğu dallarını, kırılan dallarını, hasretlerini ve vazgeçmeyişini… Çünkü tüm özlemlerin, kokuların ve direnişlerin ışığında: ‘Nadina’, “umut”demektir; umut etmek, vazgeçmemek demektir. “Kuşları Bile Vurdular” Münferit Tiyatro yapımıyla sahnede!
DAHA AZ GÖSTER