"Vasili Vasiliç SVETLOVİDOV, ömrünü tiyatroya adamış bir aktördür.
Şöhretinin zirvesinde olduğu zamanlarda kendisine aşık olan bir kıza evlilik teklifi yapmış ancak aldığı “bir aktöre aşık olabilirim ama onunla asla evleneme
DEVAMIm” şeklindeki yanıt onu hayal kırıklığına uğratmıştır.
O günden sonra günü gününe yaşayan, amaçsız, alkolik bir adama dönüşürken kutsal saydığı sanatın, tiyatronun, aktörlüğün yüceliğinin de, bir yanılsama olduğu kanısına kapılmıştır. Artık seyircilerin alkışlarına, coşkularına da inanmaz olmuştur.
Sahnedeyken seyircilerden hâlâ coşku dolu alkışlar alıyor olsa da, sahne dışında, yaşama gücünü yitirmiş yalnız biridir artık o.
Adına oynanan bir oyun sonrası düzenlenen kokteylin ardından sızdığı tiyatroda gece yarısı uyanır.
O gece yarısı, yaşlanma, ölüm ve unutulma korkusunu dile getirdiği, aktörlüğüyle, sanatıyla hesaplaştığı, bir nevi “kuğunun son şarkısı” efsanesindeki gibi son şarkısını söylediği bir gece yarısı olacaktır.
Anton Çehov'un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan “Kuğunun Şarkısı” oyunu içinde, yine aynı yazara ait “Tütünün Zararları Hakkında” başlıklı monologla birlikte Schubert ve Çaykovski’nin müzikleri eşliğinde Edmund Rostand ve William Shakespeare imzalı oyunlardan bazı karakterlerin en güzel tiratlarının canlandırıldığı sahneler de bulacaksınız."
DAHA AZ GÖSTER