Oyun Özeti
Bataklığın kıyısında, geçmişle bugünün sisinde sıkışıp kalmış bir kadın... Hester Swane.
Bir zamanlar sevdiği adamın hayatının merkezindeyken, şimdi toplumun kıyısına itilmiş, sesi bastırılmış, varlığı görmezden gelinmiş biri. Ne büt
DEVAMIünüyle ait olabildiği bir yer var, ne de ardında bırakabildiği bir geçmiş.
İrlanda kırsalında geçen bu hikâye, ötekileştirilen bir kadının direnişine ses verirken evrensel bir yaraya dokunur. Hester’in yaşamı, Medea mitinden izler taşır—ama çok daha çamurlu, çok daha bugüne ait bir yankıyla. Geçmişin gölgeleri bugünün kırılgan yüzeyine sızar; ortaya çıkan puslu manzara, yalnızca Hester’in değil, çevresindekilerin de iç dünyasını görünür kılar. Yalnızlığı, terk edilişi ve ayakta kalma çabası, kişisel bir hikâyenin ötesine geçerek daha geniş bir toplumsal gerçekliğe ayna tutar.
Klasik bir tragedyadan ayrışan bu anlatı, seyirciyi iyi ve kötü kalıplarının ötesine çağırır; karakterlerin seçimlerine hükmetmek yerine, onların arkasındaki sessizlikleri görmeye davet eder. Anne ve kız arasındaki bağ, sevgiden çok sessizlikle aktarılan bir mirasa dönüşürken, sahnede yükselen her an, izleyeni yeni bir yüzleşmenin eşiğine getirir.
“Ben Kediler Bataklığı’nda doğdum ve Kediler Bataklığı’nda öleceğim.
Bu yerde sizin kadar benim de yaşama hakkım var…”
DAHA AZ GÖSTER