I.Dünya Savaşı’nın sonu yaklaşmakta, yerkürenin her yanı acı ve kanla biçimlenmekteydi. Özellikle de Ortadoğu coğrafyası ve hatta Bağdat yakınları. Yüzbinlerce insan topraklarından koparılmış, düşleri ve umutları savrulmuş, yaşamlarını kayb
DEVAMIetmişti. Yarından tek beklenti yok ederek var olmaktı… İnsanın ürettiği felsefi birikimler, dünya görüşleri, inançlar, bu yok oluşun önünü kesemiyor, hatta insanın insana yaptığı kötülüğün çıkış noktası oluyordu. Dağılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllardır birlikte yaşadığı halkların ihanetine uğramış, askerler, aydınlar, coğrafyanın giderek kaybedeni haline gelen halk, olan-bitenin hesabını sormakta kararlıydı. Bir başka deyişle, koşulların zorlamasıyla insanın içindeki ‘’İblis’’ bir kez daha dışarı çıkmakta, tüm insani değerleri yok etmekteydi.
Ancak bir şey unutulmuştu; kin, hırs, nefret her yanı sarsa da, insanın içini titreten aşk, tüm bunlara karşın kendine yol bulurdu...
DAHA AZ GÖSTER