Geçen yıl kaybettiğimiz yazarımız Dinçer Sümer’i anma amacıyla sahnelediğimiz Eski Fotoğraflar’ın konusunu şöyle özetliyor değerli yazar:
“Uzun, sıkıntılı bir otobüs yolculuğunda, soğuk bir kış gecesi gördüm Sevtap’ı. Yorgun
DEVAMI, bıkkın, küs, sapsarı bir yüzü vardı. Sonra Seyit’i gözledim; iş ve işçi bulma kurumunun kapısındaki kalabalığın arasında, elinde kağıtlar darmadağındı. Nurcan, içimizden birinin çocukluk aşkıydı. Cavit’i siz de anımsayabilirsiniz. Numan bey’le Neslihan da yabancı gelmeyecek sanırım. Eski Fotoğraflardaki öteki kişiler de. Sevgi’yi derseniz, hepimizin gözü ısırıyor bir yerlerden. Bir yerde, çok benziyorlar birbirlerine. Hepsi de koca ağacın ham, ezik, kurt yemiş, don vurmuş bereli kavruk meyveleriydi. Hani o susuz, yanlış aşılı, acımasız baltalarla yaralı yel yanığı koca ağacın. Eski Fotoğraflarda, yazık edilmiş bir yaşamı görüşelim istedim. Çağımıza yaraşan, aydınlık, umutlu, sevgi ve barışla beslenen, onurlu bir yaşam özlemini tragedyasıdır Eski Fotoğraflar.”
DAHA AZ GÖSTER