Orijinal adı “Ha-Ketubah” olan ve Türkçeye Hale Kuntay tarafından “Nikah Kağıdı” adıyla çevrilen bu klasik komedi, Kishon’un oyunları arasında dünya çapında en çok tanınan ve sahnelenen eseridir. Evlilik kurumunun rutinlerini ve temel felse
DEVAMIfesini irdeler. Oyun 1960’lı yıllarda geçmektedir. Ana karakterler, bir zamanlar kibutzda yaşayan tesisatçı Daniel ile ev hanımı olan eşi Ella’dır. Gençken kibutzda tanışmış ve birlikte yaşamaya başlamışlardır. Otuz yıllık beraberlikten sonra Daniel ve Ella, nikah kağıdını bulamadıkları için resmi nikahlarının varlığından kuşkuya düşerler.
Kızları Vicky’nin evlilik hazırlıkları sürerken, aile için tatsız bir durum ortaya çıkar. Katı geleneksel ve kuralcı bir aileden gelen Vicky’nin nişanlısı Robert’in annesi, evlilikten önce Vicky’nin anne-babasının nikah kağıdını görmek ister. Vicky nikah kağıdını ebeveynlerinden isteyince, Daniel ve Ella bu belgenin nerede olduğunu hatırlayamazlar, daha da kötüsü resmi bir nikahları olup olmadığından bile emin değillerdir.
Nikah kağıdı hakkında bilgi almak için kibutza başvururlar. Bu arayış sırasında Vicky Robert’a gerçekten aşık olmadığını anlar ve evlerine gelen kibutz yetkilisi Bunky’den hoşlanır. Bu arada Daniel ve Ella, birbirleri ile evlenmek isteyip istemedikleri konusunda kararsızdırlar. Oyunun sonunda, her yerde aranan nikah kağıdı, evde, çiftin eski bir fotoğrafının arkasında bulunur.
Oyun, otuz yıllık bir evliliğin nikah kağıdı adında resmi bir belgeye bağlı olarak sarsıntı geçirmesini ve evlilik kurumunu esprili bir yaklaşımla irdelemektedir. Karı koca arasındaki ilişkileri anlatan felsefi ve sosyolojik bir komedidir. Etkili bir komedinin temelini oluşturan hayattaki çelişki ve zorlamalar, bu oyunda kocasının despotluğuna yıllardır katlanan sessiz kadın Ella’da ve evlilik kurumunun sorgulanmasında sıklıkla ortaya çıkmaktadır.
1963 yılında Broadway’de sahnelenişi sırasında yapılan bir söyleşide Kishon, oyunun başarısını şöyle açıklamıştır: “Sıradan insanların hayatını anlatıyor; bir tesisatçı ve ailesi. Sıradan insanlar hakkında yazmak hem önemli, hem de akıllıcadır; çünkü krallar ve başkanlar gider, ama bir tesisatçı her zaman kalır. İşte bu onu dünyanın en önemli kişisi yapar.”
DAHA AZ GÖSTER