Sergi, sanatçıların en temel pratiklerinden birisi olan desenin günümüzdeki farklı örneklerine
odaklanıyor.
Desen, bugün sadece bir taslak ortaya koyma aracı olmayıp, sanatçıların ana ifade mecralarından birisi olarak kendini göstermektedir. Özellikle 1960 sonrasında, başı ve sonu olan nihai ve statik bir imgeyi betimlemeye çalı
DEVAMIşan resmetme anlayışlarının terk edilmesi ile birlikte, desen günümüzdeki süreç ve düşünce odaklı statüsüne kavuşmuştur. Bugün desen, resmin bir yan ürünü olarak değil, doğrudan bir resim olarak, zaman zaman klasik anlamdaki resmin de ötesine geçebilen, uzamın içinde belirli izleri barındıran bir belge olarak, belirli enformasyonların gösterildiği bir yüzey olarak, sadece
imgesel ilişkileri değil, metinsel ilişkileri de ortaya koyabilen zihinsel bir düzlem olarak mevcuttur. Deseni diğer üretim araçlarından ayıran temel özelliklerden birisi, resim yapma eylemi ile yüzey arasındaki performatif ilişkinin bir belgesi olması bağlamında, sanatçının hareketlerinin yüzey üzerindeki izini doğrudan gösterebilmesidir. Çizgi, doğası gereği bir ardışıklık içermektedir. Sertlikler, yönler ve ton farklılıkları ise bu ardışıklığın düzeylerini belirlemekte, zamanın hangi aşamasında ne türden bir eylemin gerçekleştiğine dair ipuçları vermektedir. Video, fotoğraf ve resim sanatındaki lekesel ilişkilerde kaybolmuş olan bu türden bir ilişki, yüzey ile yüzeyin dışı arasında güçlü bir bağ kurmaktadır. Yüzey, kendi ideal evrenini betimleyen bir pencere olmaktan çok, çizgisellik sayesinde zamanın izlerini taşıyan, uzamın içinde bir belleğe sahip olan bir alandır.
Desenin diğer önemli bir özelliği, zihinsel ilişkilerin, metinler, imajlar ya da sadece soyut göstergelerle bir yüzeye haritalanmasına verdiği olanaktır. Desen, klasik sanatçı hiyerarşilerini kıracak bir biçimde, her türden bireyin, hemen hemen her ortamda büyük bir hızda aktarım yapmasına izin verir. Desenin, günümüzüm tüm yeni teknolojilerine rağmen, hala çağdaş bir teknoloji olabilmesinin nedeni sunduğu bu pratik olanaklardan kaynaklanmaktadır. Desenin herkes tarafından kullanılabiliyor olması sanatçıların farklı disiplinlerle kurduğu ilişkilerde de güçlü bir rol oynamaktadır. Çizgisel ifade, sadece resim sanatına ait olmayıp, mimarlıktan spora kadar birçok alanda, o alanın kendine has ifade dili ile bir arada kullanılmaktadır. Günümüz sanatçıları bu alanlarla ilişkiye girdiklerinde, doğrudan onların yöntemleri içinde hareket edebilmekte, o alanın çizgisel ifadeleriyle yeni kurgular ortaya koya bilmektedir.
Bu sergi, tüm bu ilişkileri göz önünde tutarak desene yaklaşmayı ve desen bağlamında sadece resmi
değil, yaşama dair farklı olguları yeniden tartışmayı hedefliyor.
DAHA AZ GÖSTER