Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sergide Aktaş’ın çizmeyi göze aldığı derme-çatma konstrüksiyon görüntüleri, doğadaki mevcudiyetlerine dair ancak fikir yürütebileceğimiz ölü-doğa mitleri, antik bir imgenin günümüze kadar ulaşmış kalıntılarını anımsatıyor.
Deniz Aktaş’ın çizimlerinde zaman durağan bir öge gibi dururken, mekân ise geçiciliğiyle öne çıkıyor ve b DEVAMIu durum; ‘zaman ve mekân’ mefhumlarını, klişe okumaların dışında ele almamızı adetâ zorunlu kılıyor. Aktaş’ın çalışmalarında, giderek mekana dönüşen haliyle bu durağan zaman, içinde çatışma barındıran saf resimsel bir dünyadan başlayarak, siyasal mekânın zamanına doğru dümdüz bir hat çiziyor. Çizilen bu hatta sanatçı, mimarların değil, tüm köprüleri mühendislerin inşa ettiği bir coğrafyada yapıyor ne yapıyorsa. Yaşanılan çevrenin insan davranışlarını belirlediği yaygın görüşe katılmayan Foucault bir söyleşisinde; ‘Bana bir şeyin kurtuluş düzenine, diğerinin baskı düzenine ait olduğunu söylemek olanaklı gelmiyor’ diyor. Zira Foucault, mimarların önemli bir bölümünün aksine, bu görüşe inanmıyor da. DAHA AZ GÖSTER