Akademililer Sanat Merkezi, yeni sergisinde soyut resimlerden oluşan bir seçkiyle, bu alandaki genç ve usta pek çok başarılı ressamı bir araya getiriyor. Ağırlıklı olarak figüratif sergilere yer veren bir sanat merkezinin, soyut sanatın pek çok farklı teknik ve anlatımını izleyicisiyle buluşturuyor olması da, sergiyi özel bir keşif alanı
DEVAMIhaline getiriyor.
Sanat izleyicisinin soyut esere verdiği ilk reaksiyonlardan olan “Ne yaptığını anladım” cümlesi serginin ismini oluşturarak, esprili bir dille, resimle karşılaşma anımızda kavrama durumunun gerekliliğini sorgularken, anlamaktan daha mühim başka eylemlerin de eserle iletişimde pay sahibi olduklarını bize hatırlatmaktadır.
Soyut bir eserin üzerine kurulduğu sorunsalı anlamak, her zihinde farklı bir yoldan geçerek oldukça kişisel bir şekilde sonuçlanan bir sanatsal süreçtir. Bu süreç kimi talihli durumda, ressamın dahi fark etmediği anlamlı tesadüfleri de kapsayarak, izleyicinin eseri yüksek bir anlamlandırma ve içselleştirme süreci ile sonuçlanır. Bu belki de, bir ressamın hayal edebileceği en mutlu sona giden iletişim sürecidir. Kavramın önemi kadar tekniğin kullanımı, sanatçının içselliğini dışavurumu, rengin ifadedeki önemi ve özellikle de izleyicinin sezgisinin rolü bu anlayışta pay sahibi olan pek çok kriter arasındadır. Soyut ya da figüratif, bir resim tam da ressamın anlatmak istediği şekilde anlaşılabilir mi, dahası bu çaba ne ölçüde gereklidir? Estetik ve kavrayış, iki önemli bilgi olarak belleğimizde bizi yönlendirirken, tuvalin ele aldığı sorunu fark etmek kendiliğinden gelişen bir süreç olacaktır. Sezgi ile kavrama tutumu, pek çok karşılaşmada gerçek bir sanat deneyimi yaşamamız için yeterlidir. Soyut resimde rengin kullanımı, hareket ve ritm öğeleri, formların ele alınışı ve kompozisyonda yerleşimi, başlı başına bir sanat meselesi olan “soyutlama” kavramı gibi önemli adımlar ise, resmin okunuşunda bize ipucu veren, yol gösteren bir rehber niteliği taşır.
Resmi kesin çizgilerle anlamlandırmaktan çok sezmenin ve hissetmenin gücünü deneyimlemek ile, bu eserler ulaştıkları zihinlerde öz anlamlarına kavuşacaklardır.
DAHA AZ GÖSTER