Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
“Hiçbir geçen tartılmaz kalanla/Neyin kaldığını çoğu kez kendi de/Bilmezken insan/ Kimse kimse kimse/ Sahi kimse/ Ya da hiç kimse/ Söylediklerimden çok/ Sustuklarım/ Seçtiklerimden çok/ Reddedilmek için/ Ne kadar varsam/ O kadar kimseyim kendime…” Murathan Mungan
Geçtiğimiz yüzyılda portrelerin resim sanatına getirdiği yenili DEVAMIkler herkesçe bilinir. Yaşadığımız yüzyılın bir öncekinden farkı da değişen insanı resmetmenin en geçerli akçesi olan portrelere bütün güzel sanatların metot ve malzemesini ortak etmesidir.
Fotoğraf ve resmin kesişme anını sanatının kaynağına dönüştüren Yeşim Savaş da, ‘portre’nin bu birleşimi yansıtan büyüsünü keşfetmiş bir sanatçı. "Suretler"i anlattığı fotoğraf sergisinden sonra "Kimse" adını verdiği resim sergisinde izleyicisiyle buluşuyor.
“Unutma yeteneğimiz olmasa, geçmişimiz üstümüze öyle ağır bir yükle çökerdi ki bırakın geleceğimizi, şimdimiz bile tehlikeye girerdi. Sonsuz ve sınırsız şimdiye, unutmanın büyüsü sayesinde katlanırız… İnsan için en zoru kendini bilme uğraşıdır. Her an kendimizi suçüstü yakalamamak için unutmayı seçeriz. Kimseler anlamasın, görmesin, bilmesin diye herkes oluruz. Bütün kimseler gibi…” diyen sanatçı renklerin büyülü dünyasını, fotoğrafçılığından aldığı tasvir gücüyle sentezliyor. Fırça darbelerini kimseye dokunmadan savurarak herkesi anlatan; kimseye anlatmaya cesaret edemediklerimizi dile getirmek için resim yapan Savaş’ın herhangi bir portresinin yerine kendini koyamayan izleyici ‘KİMSE’yi yargılamamalı DAHA AZ GÖSTER