Yalter’in yeni ürettiği işleri bir araya getiren sergi, başlığını Hasköy Mahallesi'ndeki bir kalıp atölyesinde kumun yakılınca
siyaha dönmesiyle ortaya çıkan malzemeden alıyor. Bu özel maddenin karalığı ve içinde yakıldığı alevden yola çıkan sanatçı, Karakum Çölü’nün ortasındaki alevli Cehennem Kapısı kraterinden de esinlenerek karan
DEVAMIlık ve kapalılık imgeleri üzerine çalışıyor.
Sanatın, bilimin ve mitolojilerin merkezinde yer alan evren(ler), kara delik, kaos-denge, üretim ve yok oluş kavramları arasındaki ilişkilere eğilen Nil Yalter, İstanbul’un dönüşüm sürecindeki mahallelerinden Hasköy’ü sokakları ve kaybolmakta olan kalıp ustalarının atölyeleri üzerinden gözlemliyor. Sanatçı bir ustanın küçücük atölyesindeki alevli delikten dünyanın merkezine yolculuk yaparken bir diğer ustanın metal makinesinde ressam Piet Mondrian’ın titiz mükemmeliyetçiliğini ve geometrisini görüyor.
Kariyeri boyunca Paris, New York, İstanbul, Lyon gibi büyük şehirlerin mahallelerindeki kentsel dönüşümler üzerine birçok kez çalışmış olan Nil Yalter, Kara Kum Sergisi için hızlı değişim sürecinde olan Hasköy’den topladığı çeşitli malzeme ve görüntülerden yararlanarak yerleştirme, video, fotoğraf ve tuvallerin yanı sıra bir performans üretti. Sanatçının 50 yılı aşkın kariyerinde özel bir yeri olan ritüel kavramını, simya, fizik ve sanatın karşılaşma alanı olarak ele aldığı sergi, eserlerin teatral yerleşimini destekleyen prolog ve epilog parçaları ile birlikte seyirciyi içine alan bir senografiye dönüşüyor.
DAHA AZ GÖSTER