İşlerinde genellikle göç, yersiz yurtsuzluk ve beden algısı gibi kavramlar üzerine gelişen güncel tartışmalardan beslenen Ekin Su Koç, kağıt üzeri kolaj, tuval üzeri boya gibi tekniklerin yanı sıra son dönemlerde çalışmalarına kumaş malzemeyi de ekliyor. Resimlerindeki öğe ve imgeler, zamanın, mekanın ve insanların, sanatçının kendi üzeri
DEVAMInde bıraktığı izlerden yola çıkarak toplumsal referans noktalarına da dokunuyor.
Kimlik ve aitlik oluşturma süreçlerinin izlenmesini sağlayan işleriyle sanatçı, izleyiciye, kendisinin sürüklenme ve köklenme halindeki sürecine dair bireysel bir okumaya olanak veriyor. Balık kılçıkları, Osmanlı kumaşları, haritalar, eski göçmen evlerinden çıkan siyah beyaz fotoğraflar, danteller, farklı model ve renklerde saçlardan görüntü parçaları, çok cinsiyetli veya cinsiyetsiz algılanabilecek figürler gibi tüm detaylar, bir vücutta toplanan farklı beden parçalarını yansıtıyor. Ayrıca aidiyet, parça-bütün ilişkisi üzerinden yaratılan yeni kimlik ve bedenler temaları çevresinde dönen işler bilinçaltı süreçlerini gözlemleme imkanı vererek hem görsel hem de kavramsal anlamda zengin, hayalsi ve oyunsu bir dünyayı mutsuzluk/mutluluk üzerinden yorumlayarak yeni bir dil yaratıyor.
DAHA AZ GÖSTER