Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Selçuk Artut, çalışmalarında ses sanatı, interaktif teknolojiler ve yapay zeka üzerinden ontolojik sorulara işaret etmektedir. Artut, kodlar ve algoritmalarla çalışarak, zamanın tekrarını ve değişimlerini barındıran küçük farklılıklarla ilgilenmektedir. Sanatçının metal plakalardan oluşan pürüzsüz heykelleri, içlerinde kablolardan oluşan DEVAMIbir dünyayı gizlemektedir. İçinde gizlenene hızlı bir bakış sunan bu dünya, Artut’un algılanan gerçeklik hakkındaki sorularını desteklemektedir.
Sergide bulunan ve ilhamını Barry Truax’ın Acoustic Communication kitabından alan yazılıma dayalı entalasyonlar ve heykeller, algılarımızda sıklıkla oluşturulan uyaranlara karşı tepkilerin azalması anlamına gelen habituation (alışkanlık) kavramına işaret etmektedir. Artut, bu olası alışkanlığı bozmak için rastgele algoritmalar kullanmaktadır. Habituation of Dishabituation (2019) isimli çalışmasında, belirli bir sesin veya görüntünün sürekli bozulmasının (dehabituation) alışkanlığa yol açabileceği gerçeğiyle ilgilenmektedir. Benzer şekilde, ilk bakışta alışkanlığa neden olan tekrarlar gibi algıladıklarımız da kendi içlerinde değişkenlikler ve farklılıklar barındırmaktadır. Bu tür fikirlerden yola çıkarak ürettiği 11 hoparlörden oluşan Isomorphism (2019) çalışması, belle-epoque dönemi mimarisine sahip olan Zilberman Gallery-Berlin’de izleyiciye yeni bir ses deneyimi sunarak mekanda farklı bir katman oluşturmaktadır.
Sergiye, Lotte Laub’un önsözü ile başlayan ve Selçuk Artut, Siegfried Zielinski’nin makalelerini içeren bir katalog eşlik ediyor. DAHA AZ GÖSTER