Azamat Kuliev 'in çalışmalarını ilk defa Baraz Galerisi'nde görüp, sanatçısının kim olduğunu sormuştum.Yahşi Baraz, onun Repin St. Petersburg Resim, Heykel ve Mimarlık Devlet Sanat Akademisi’nin Resim Bölümünde, eğitim almış, Rus Ekolün'den bir sanatçı olduğunu söyleyince, işlerindeki batılı bir barok sanatçısı gibi özelliklerin, örneğin
DEVAMI; desenlerden boyama tarzına kadar kazanılmış ustalığın, almış olduğu bu sağlam eğitimden kaynaklandığını anladım. Yinede beni, bu sağlam alt yapıdan çok, Azamat'ın işlerinde oluşturduğu kendine has bir atmosferin çektiğini de belirtmem lazım. Daha sonraki şimdi hatırlayamadığım bir tarihte, Azamat Kuliev ile yine aynı mekanda, Baraz Galerisi'nde, tanıştım. Kısa süre içinde onun dost canlısı olmanın dışında, kendi sanat anlayışına ters düşen ya da düşebilecek sanat yaklaşımlarına, özellikle günümüz sanatına gösterdiği yakınlık, dikkatimi çekti.
Azamat Kuliev'in işlerini 3 başlık altında ele almak istiyorum :
1-Çağdaş Realist Figürler :
Azamat Kuliev'in çağdaş realist bir anlayışla, betimlediği figüratif çalışmaları, genelde yalın bir bekleyişi imleyen, çıplak kadın figürlerinden oluşur. Bir bekleyişi, gönüllü bir teslimiyeti (öznesi bilinmeyen veya olmayan bir üçüncü kişiye teslimiyeti) hissettirir, bu çıplak figürler. Bu figürler çıplak olmalarına karşın genelde cinsel çağrışımlar yapmaz. Cinsellikten çok, masumluğa, mistik bir arınmışlığa gönderme yaparlar. Kimi zamanda, bu düşüncenin tam tersini, yani erkekleri baştan çıkartabilecek, masum-bakirelere, lolitalara dönüşürler. Bu onların tercihi midir yoksa masumluklarının, yani bekaretlerinin doğal bir sonucumudur, bilinmez. Sunucudan çok alıcıya aittir bu okuma.
2-Aleogorik İşler :
Aynı yaklaşımı, yani bekleyişi aleogorik diye tanımlayabileceğimiz çalışmalarında, görürüz. Azamat kurguladığı bir atmosfer içinde, figür ve portrelerle kendi dünyasını daha açıkça anlatıp, gösterdiği işlerdir bunlar. Yaptığı tüm çalışmalar, portreler de dahil kendi dünyasını çizmek için bir bahanedir aslında. Kendi kişiliğini farklı bedenlerde bir layt motif gibi kullanıp durur. Betimlediği bu kişiler, gökyüzüne, bir beklentiye bakan veya, sağa sola işaret eden, kimi zamanda ellerini birleştirerek yogadaki anlamıyla birliğin ve teslimiyetin ve karşındakini selamlayarak alıcılığa hazır olduğunu gösteren namastre duruşunda, çıplak kadın ve erkek figürlerinden oluşur. Bu işler, dini çağrışımlara açık olduğu kadar , insanın çıkışsızlığını, zorunlu teslimiyetini ve var oluşun korkunçluğunu da, sorgular .
Bu çalışmalar onun içinden geldiği kültür yapısının ve kişisel öğrenimlerinin birer yansıması olmakla birlikte, bireyi temelden ele aldığı için evrenseldir .
3- Hiperrealist Çalışmalar :
Halil Altındere'nin projesi için yapmış olduğu "Vasif Kortun - René Block - Sarkis"in hiperrealist portreleri Azamat'ın şaşırtıcı bir şekilde kimliğini göstermediği, kullanmadığı çalışmalardır.
Bu üç portrede de Azamat gerçeği - gerçeklerinden bile gerçek, çizerek hem kendini hemde bu kişilerin kimliklerini - kişiliklerinide yapıtın dışında bırakabilmiştir. Azamat bu portrelerde kimliklerin kişiliklerini değil, bu kişilerin fotoğrafla çekilmiş gerçekliği resmetmektedir. Bu nokta önemli, bu işler herhangi bir koltuk değneği olmadan yapıtın kendi kendini gösterebileceğine önemli bir kanıttır. Sanat yapıtının binlerce sene okunabilen bir mektup gibi algılanmasının dışında da, sadece kendini gösterilen bir şey olarak da algılanabilmesini göstermesi açısından önemlidir. Azamat bu işlerde sanatı kendi özgün duygu ve düşüncelerinden arındırıp, anlık çekilmiş bir fotoğraf karesi gibi basit algılanabilen bir noktaya getirerek, bu portreleri hem kendi, hemde kimliklerin kendi kazanımları ile kazandıkları tüm değerlerden arındırarak çizebilmiştir. Kısaca özetlemem gerekirse Azamat, bu işlerle dedikodu yapmamıştır.
Bubi Hayoni
DAHA AZ GÖSTER