Serideki her eser birbirinden farklı ve tasarımların detayları değiştikçe permütasyonların sayısı da artıyor. Sonuçların ise cezbedici, hatta hipnotik etkileri var: Robert Indiana’nın pop eserlerindeki keskin kenarlı afişlerinin estetiği, psikedelik sanatın renklerinin parlaklığı, ve Sol LeWitt’in eserlerindeki geometrik kontrolün bir sen
DEVAMItezi. Eserlerin bazıları resmedilen düzlemin kenarlarıyla sınırlandırılmış, diğerleri ise tuval sınırlarının ötesine taşıp sonsuzluğa uzanan tasarımları ima ediyor—Görünen o ki Sınırlamalar, form, kapsam, ve yaratıcılık bakımından sınırsız bir potansiyele sahip.
Kuş, esinlendiği sanatçılar arasında Jasper Johns Dan Flavin’in yanı sıra René Magritte’e de yer veriyor — bu, sergideki titiz ve kapsayıcı fırça darbelerinde de belirgin. Fakat, Bayrak’taki mavi alan, Kaleydeskop ve İsimsiz, dokuma ve benzeri el sanatlarının enerjisine sahip – el işi dokuma yorganları, paternleri, İslam eserlerini ve mandalaları andırıyor; aynı zamanda, Kuş’un Doğu ve Batı kültürlerindeki dışavurum biçimlerini karıştırmaya olan ilgisini ortaya koyuyor. Kendisi bunu eserlerinde çarpıcı bir biçimde, başarıyla icra etmiştir.
DAHA AZ GÖSTER