Bir adam koltuğuna gömülmüş, bedeni sessiz, gözleri açık oturuyor. Odanın içinde tozları uçuran hava, açık gölgeler oluşturuyor. Hareketli takıntılar sağlamlaşmanın çukurunu derinleştirirken, beden daha hızlı düşüyor. Düşme hareketle, bencillikse nesne ile varlığını gösteriyor. Kimsenin, bencillikten, nesneden, düşmeden bir önceliği yoktu
DEVAMIr. Koltuk çukuru yere derinlikler açacak, tartışmalı gözlere tanıklık edecektir. Nesneler sevilecek, nesneler sevilmeyecek, güzel bir müzik, ufak bir kazanç, sakin bekleyiş gözleri açık tutacaktır.
Albert Camus’un Düşüş (La Chute/1956) kitabından ilhamını alan sergi, kitaba atıfla, korkular, sıkıntılar ve kaygılar arasında sıkışıp kalmış bireylerin direnme ve teslim olma pratiklerini kendi iç yaşantısında arayışlarını konu edinir. İlhan Sayın, karakalem desenlerinde medeniyetten matuf dünya hayatının, kırılgan, ölümcül ve geçici izlerini derin bir boşluğa bırakırken, Borga Kantürk’ün “Koltuklar“ serisinden fotoğraflarına eşlik ediyor. Müge Yıldız, Bulgaristan’daki sanatçı programı sırasında gerçekleştirdiği, 1968 yapımı Amerikan filmi Swimmer’dan ilhamla yarattığı nomad yüzücü videosu yer çekimine karşı direnme metodlarını düşündürüken, İrem Tok’un demirden paletlerine Müge Yıldız’ın yüzücüsüne tersten bir cevapla karşılık veriyor. Zeren Göktan'ın “Beklenmedik Hareketler“ serisinden, “Arkabahçe“ ile Osman Nuri İyem’in "Kayıt Kayıt Altinda" serisinden “Gelecek Size Uzak Gelecek" fotoğrafları yalnızlığı ve birbaşınalığı savuşturmanın farklı bağlamlardaki imkanslızlığını kayda alıyorlar. İzlandalı performans sanatçısı Magnús Logi Kristinsson ise “I tried my best to see my name there” isimli videosu ile antrenman yapmadan koşmaya kalkışan bir sanatçının bedensel değişkenliklerin temsilini ifade ediyor.
DAHA AZ GÖSTER