Yaşadığı coğrafya ve tecrübeye dayanan süreci, sanatının kendi yaşamsal gerçekliğini plastik olarak ortaya koyma çabası olarak ifade eden Tuğçe Diri, kağıt üzeri desen, tuval ve dantel, tuval üzeri akrilik gibi birbirinden farklı malzemelerle çalışarak temelde birbiriyle birleşerek gelişen seriler üretiyor. Sanatçı, çağdaş ifade biçimleri
DEVAMI kullansa da, geleneksel sanatlar üretim sürecinin başlangıç noktasını oluşturuyor.
Sanatçının geleneksel kültürle güncel üretim pratikleri arasındaki bağ arayışı, kağıt işlerindeki, tezhip sanatından etkilenerek ürettiği desenlerde gözlemlenebiliyor. “Bir Başka Dünya”ya adını veren seri ise, zamansız, hangi uzam ve mekânda olduğunu anlamadığımız fakat bize aşina gelebilen doğal formların yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkan parlak, ütopik ve bazen çocuksu bir resimsel dil yaratıyor.
İşlerinde Ursula K. Le Guin’den etkilenerek doğadaki formları tekrar yorumlaması ile, dokuların genişleyerek yüzeyde yarattığı muğlak diyarlar ortaya çıkıyor. Resimlerindeki belirsiz alanlarda bulunan parlak odak noktaları, sanki formların kendi içlerinden gelen bir yaşam enerjileri varmışçasına, tılsımlı bir şekilde izleyiciye yayılıyor. Tüm bu sürecin son aşaması olan dantel serisi “Simbiyotik” ise, desenler ve dantellerin hem bir form, hem bir düşünme pratiği olarak birbiri olmadan var olamayacağı, birlikte hayat bulacağı bir yapıyı izleyiciye aktarıyor.
DAHA AZ GÖSTER