Hasan Rıza, 1881 yılında Bahriye’den mezun olmuş, 1877 yılında çıkan Rus Harbi’ne Askeri Lise’nin son sınıfında iken okulunu yarıda bırakarak gönüllü olarak katılmıştır.
Savaş sırasında İtalyan bir ressamının korumalığına verilen Hasan Rıza, bu ressamdan etkilenmiş ve onun çalışmalarını yakından izlemiştir. Savaş bittikten sonra Hasan Rıza Bahriye’ye devam etmiş ve bu arada İtalyan ressam ile de bağlarını koparmayarak görüşmeye devam etmiştir.
Bahriye’nin son sınıfı
DEVAMInda okurken, Sultan Abdülhamid’in (1876-1909), Sultaniye Gemisi’nin kamaralarında bulunan resimleri onarmak ve bozulan süslemeleri yenilemekle görevlendirilir. Bu işi büyük bir zevk ve ustalıkla yapan Hasan Rıza’yı devrin Bahriye Nazırı, başarısından dolayı ödüllendirir ve onu mezun olmasını beklemeden subay yapar. Ancak, büyük bir ressam olmayı kafasına koyan Hasan Rıza, o yıl rütbesini de bırakarak, savaş sırasında tanışıp dostluk kurduğu İtalyan gazeteci-ressamın teşvikiyle İtalya’ya gider.
On yıl boyunca Napoli, Roma ve Floransa’da çeşitli ressamların atölyelerinde eğitim alarak sanatını geliştirir. İtalya’dan Mısır’a geçerek iki yıl da Mısır sanatı üzerine çalışır. Toplam on iki yılın ardından İstanbul’a döndükten sonra Kaptan Paşa tarafından rütbesi geri verilmek istenmiş fakat kendini sanata adayan Hasan Rıza bu teklifi kabul etmeyerek, kendini tamamen resme verebilmek için Edirne Karaağaç’ta bir atölye kurup çalışmalarına burada devam eder. Edirne’de Sanat Okulu’nda müdürlük yapan Hasan Rıza, eserlerinin çoğunu bu okulda görevi sırasında yapmıştır.
DAHA AZ GÖSTER