Haldun Taner’in 1960’lardan günümüze attığı bir kanca gibi gerçekliğini her geçen gün artıran hikayesi Vatan Kurtaran Şaban; sanatçılar ile siyasetçilerin arasında gidip gelen Şaban’ın, bir tesadüf eseri kültür ve sanat işleriyle ilgili yük
DEVAMIsek bir göreve getirilmesinin hikayesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda sanatçılara verilen değerin, gün geçtikçe bürokraside azaltıldığı ve “tiyatro yapma” cümlesinin bir aşağılama olarak dillere pelesenk edildiği bir dönemde, kültür ve sanat işlerinin bir medeniyetin büyümesinde ve kendine dünyada yer edinmesinde ne denli önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmak gerekiyor. Sanatçı, dünyayı ve insanı anlamayı kendine ödev edinmişken, Şaban; siyasetin ve bürokrasinin sopasını sağa sola sallasa da sonunda anlar. Sanatçı; içinde bir çocuğu, uçan bir kuşu, evsiz bir insanı, dilsiz bir kadını, yorgun bir öğretmeni, her bir seyirciyi; mesela, bir siyasetçiyi dahi barındıran insandır. Kendini birisi için değil, herkes için eğitir. Vatan Kurtaran Şaban’larla tanışıyoruz, anlatmak için önce anlamak gerektiğine inanıyoruz.
DAHA AZ GÖSTER