Mektupla yazılmış bir itirafın hikayesi…
Bu hikaye, asil ama yıkılmış bir aileden gelen ve genç bir çocuk olan Félix de Vandenesse'nin hikayesi.
Oldukça üzücü bir çocukluktan sonra öğrenimi için Paris'e giden,
DEVAMI ancak Birinci İmparatorluğun olaylarından dolayı kaçmak zorunda kalan Felix, kendini bir kez daha doğduğu yer olan Tours’da, anne ve babasının yanında bulur. Tours'da Angoulême Dükü onuruna verilen balo sırasında tanımadığı bir kadına aşık olur. Tüm bu sevgi ve hissettiği duygular onu hasta olma noktasına kadar garip bir duruma sokar ve bu yüzden annesi onu şehirden uzaklara, kırsala, temiz hava alması ve kendisi ile ilgilenmesi için uzaklaştırır. Kırsallarda yürürken, muhteşem güzellikteki o evi bulur; o kadar güzeldir ki, aşık olduğu kadının burada yaşayıp yaşamayacağı merakı başlar. Meğerse “aşk halinin” sebebi olan Madam de Mortsauf'la tanışma fırsatı bulur. İşte; o muhteşem vadinin zambağı. Château de Clochegourde'da yaşayan Kont ve Kontes ile yavaş yavaş dostluk bağları kuran Felix, her ne kadar mükemmel ve uyumlu bir yaşam sürdüklerini düşünüp inansa bile, gerçekte, hastalıklardan ve birbirlerine karşı duydukları sessizlikten dolayı acı çeken ve mutlu olmayan insanlardı. Ancak Kontes, Felix'te üzüntülerini, acılarını anlatacak gerçek bir omuz bulacak ve sonunda hiç beklemediği acıları yaşayacaktır.
Bu hikaye, Félix de Vandenesse’nin, nişanlısı Natalie'ye yazdığı uzun bir mektupla mutsuz çocukluğunu ve erdemli Madam de Mortsauf'a duyduğu sevgiye tanık olacağız.
DAHA AZ GÖSTER