19. Yüzyıl ortası Paris. Aşkın ve sanatın başkenti. Hızla endüstrileşen bir toplum. Dünya tarihini değiştiren Büyük Fransız İhtilali sonrası kurulan yeni düzenin yarattığı toplumsal sorunlarla çevrelenmiş küçük hayatlar. Bir yandan demokras
DEVAMIinin anavatanı ama bir yandan da sömürgeci batılı bir ülke olmanın ürettiği suçlar ve bu suçların kuşaklar boyu süren etkisi. Bu sosyal çürümenin ortasında yeşeren bir aşk, bu aşkın neden olduğu gotik bir cinayet ve ceza öyküsü…
Emile Zola’nın, Natüralizm akımının en önemli örneklerinden biri sayılan Therese Raquin adlı eserinden yola çıkan bu uyarlama, şiddeti kanıksadığımız bu günlerde, kendi içimizde en derinde taşıdığımız vicdan duygusunu farklı bir bakış açısıyla sorgulamaya davet ediyor bizleri. Çöken bir toplumun kendi evlatlarını yiyen düzeninde, suçlu ya da kurban olmamak için, vicdanımızın aynasında kendi içimize bakmayı öğütlüyor.
DAHA AZ GÖSTER