“Sabırlı akışında saat ebediyeti taşır şimdi. Durmadan genişler aydınlık, sesler ve hareketler. Coşkuyla dolu geçmiş, geleceği seyreder… Şimdiki zaman ve tüm acımsayışlar çoktan uçup gitti.”
“SÖZ” bizi zamansız ve mekânsız bi
DEVAMIr insanın hikâyesine davet ediyor… Pişmanlıkları, hayal ettikleri, korkuları, arzuları, bastırdıkları, kâbusları ve yalnızlığı ile hepimizin içinden bir ses ile… Karakter; çocukluğu, ilk gençliği, aşkları, evlilikleri, erkekliği ve insanlığı ile hesaplaşma içine girer. Oyun; bizi geçmiş ile gelecek arasında bağları birbirine karışmış bir insanın zihninde yolculuğa çıkarır. Varoluşçu yaklaşım ile oluşturulmuş oyun; kendi hayatlarımız içinde taktığımız maskelerin altında yatan gerçekliği vurgulamaktadır. Bu gerçeklik ile yüzleşmek vurucu ve ağır olsa da; kendimizi anlamlandırabilmemiz için gereklidir. Ve tam bu yüzden; oyun, seyirciyi değişime zorlar. Soru sormaya başlayan izleyen için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
DAHA AZ GÖSTER