Salto, dünyadan yalıtılmış, gerçek ile rüya arasında asılı kalmış uykulu bir kasabayı ziyaret eden bir yabancının, Kowalski-Malinowski’nin hikayesidir. Kowalski-Malinowski, kasaba insanlarına hem geliş nedenleri hem de kendi karakteri hakkı
DEVAMInda çelişkili bilgiler verecektir. Kimilerine, kendisini öldürmeye çalışan insanlardan kaçtığını, kimilerine de bir peygamber olduğunu söyler. Arketiplere dayalı karakterlerin her biri bambaşka bir tavrı temsil eder. Kowalski-Malinowski’nin kasabadakiler ile sürdürdüğü bu oyunun altında onları kazanmanın ötesinde bir şey yatmaktadır. Onlara bir aynaya bakıyorlarmışçasına hakiki yüzlerini gösteren bir palyaçoya dönüşen Kowalski-Malinowski, söylediği her yalanın arkasından gerçeği de ortaya koymakta gecikmez. Sonunda kasabadakilere kendilerini hakikatte oldukları gibi gösterecek Salto dansını öğretir.
Gizemli bir Polonya kinayesi olan Salto, güçlü teatral etkisi ile kesin bir gerçekliğe dayanmayan, insanın kendisine bakışının, burayı ve şimdiyi görmesinin, hayat ile olduğu kadar dünyayla, başkalarıyla olduğu kadar kendisiyle, tanrının yanı sıra korkuyla ve sevgiyle oynadığı oyunları anlamanın sayısız ve sonsuz yolları olduğunu gördüğümüz Kafkaesk bir anlatıdır.
Biz ölene dek belki de gerçek olan tek dansı yaparız: Salto.
DAHA AZ GÖSTER