1940 lı yıllar, Bursa Tevkifhanesi. Koğuş kedisi Mestan’ın gözünden Şair Nazım Hikmet’in yaşamı, şiir defteri, aşkları, dönem, dünya, adalet, vicdan, insan ve insanlık mizah duygusuyla sorgulanmaktadır…
Siz hiç yatağımda öldürüldüm b
DEVAMIen dediniz mi?
Adalet yok… Adaleti sevgililerinden biri vurmuş diye uyandınız mı?
Savaş acıdır… Kapıları çalan yokluk ve sefalet olur. Çocuklar vurulur… En çok da analar ölür diyerek eşinize sarılıp, işinize gittiniz mi?
Dünyayı sevgi kurtaracak diyerek, bağcıklarınız çözük kaldırımlarda yağmur altında ıslandınız mı?
Bulanık şehir ışıklarını dilimleyen vapurları, güvertede yudumlanan çayı… Adını sen koy dediğiniz sevgilileri özlediniz mi?
“Kuvayi Milliye” şiirlerini okudunuz mu? Yüreğiniz Memleket Nazım Hikmet, Nazım Hikmet memleket diye çarptı mı? Hükümlü yumruğunuzu sıkıp, cesaret yapmayı denediniz mi?
Sizi de antolojilerin önünde şiirinizle vurdular mı? Susmanın ağır bir yük olduğunu fark ederek terliklerinizi giyip koltuğunuzda sessizce kaybolduğunuz oldu mu? Benim suçum yok dediğinizde, hiç yüzünüz kızardı mı? Sarman, siyam ya da Van ne far eder… Kısaca adım Mestan değil. Mestan o yancının uydurması diyerek tiyatro bileti aldınız mı? “Nazım’ın Kedisi” sizleri bekliyor. Mestan ile tanışmaya ne dersiniz? Şimdi tam zamanı…
DAHA AZ GÖSTER