“Kadınlarımız, sofrada yeri öküzümüzden sonra gelen...” diyor şair. Oysa daha yazılmadan okunmaya başlamıştı bu dizeler. Yüzyıllardır kadının sofradaki yeri aynı. Değişmiyor.
Ülkemizde ve dünyada kadına uygulanan ikinci insan
DEVAMI muamelesi değişmiyor. Erkeğin kadına,toplumun kadına, devletin kadına, sistemlerin kadına ve hatta kadının kadına ezici, sömürücü, yok edici, kötü hissettirici davranışları değişmiyor. Kadınlar,çocuklar, hayvanlar eğitilmemiş toplumların fiziksel ve ruhsal şiddetine maruz kalıyor. Devirler değişiyor, çağlar değişiyor ama fiziksel gücü yetmeyene davranış değişmiyor. Her gün birileri ölüyor, dövülüyor, sindiriliyor, kişiliğinden uzaklaştırılıyor.
Peki ya kadının kendine layık gördüğü? Ya da göremediği! Kendini arayan, ararken yanlış kararlar alan, aldığı kararların sonuçlarıyla boğuşan kadınlar! Bu kararsız duruşu Zehra İpşiroğlu’nun Lena,Leyla ve Diğerleri oyunu ile aktarmayı görev edindik. Lena iken Leyla oldurulan bir kadının kendiyle ve erkiyle hesaplaşması Lena’da, Leyla’da ya da “diğerlerinde” en önemlisi sizde neleri iyileştirecek, heyecanını yaşıyoruz. Çünkü “bir şeyi yaşarken o hep öyledir sanırsın, başka türlü olabileceği aklına gelmez.”
İyi seyirler dileriz.”
Nurcihan Ersoy
DAHA AZ GÖSTER