“Bir çekmecede on yıl boyunca saklı duran kara kaplı bir defter…” “Raif Efendi’nin katlanamadığı çaresizliği, kavuşması imkansız aşkının tek tesellisi…” “Defterin taşıdığı sırlar, unutulmaz bir aşk ve koca bir yalnızlık…”
Sa
DEVAMIbahattin Ali’nin, aslında kendisinin yaşadığı bir aşk hikayesi olarak da söylenen, romanı Kürk Mantolu Madonna, 1943 yılında, yazarın ilk ve son aşk romanı olarak yerini almıştır. Taner Barlas’ın, Ağustos 2023 yılında uyarladığı ve yönetmenliğini yaptığı bu eser, edebiyatın dışında, artık tiyatro seyircisiyle de buluşuyor ve sahnelerdeki yerini alıyor. Raif Efendi’nin resim merakının yol açtığı sergilere gitme tutkusu ve Kürk Mantolu Madonna’nın portresiyle karşılaşması büyülü bir yolcuğun başlangıcı olmuştur. Bu çok özel aşk hikayesi, aynı zamanda yaşadıkları hayatta belki de ilk defa kendilerini var edebilmenin adıdır adeta. Sonrasında gelişen, yazarın hain bir rastlantı olarak tanımladığı, Maria Puder’in uzaktan akrabası olan Frau van Tiedemann’la karşılaşması, Raif Efendi’yi dayanılmaz bir işkencenin içine atmıştır. Tutku dolu bir aşk yaşadığı Madonna’nın başına gelen hazin olay, Raif Efendi’nin baş edemediği duygularla mücadele etmesine neden olmuştur. Tek dostu olarak tanımladığı kara kaplı defter, burada hayatına girer. Aynı şirkette çalıştığı iş arkadaşı ve güvendiği tek kişiye defteri emanet eder. Defter açılır ve on yıllık sır ilk kez aralanır. Oyun; umutsuzluğun ama aynı zamanda da umudun, korkunun ve heyecanın, aşkın yüceliğinin, kendini var etmenin ve hepsinin birleşimiyle yaşama anlam katmanın bir hikayesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
DAHA AZ GÖSTER