Köylüler yol kenarında toplanmışlardır ve mesut olmadıklarından, idareci Hanların zulümden ve hayatın zorluğundan şikayetçilerdir. (Koro:'Bu güzel tabiat bu sen manzara bir daha saadet vermez bizler..' Hasan Han köylülerin bütün ürünlerini
DEVAMItalandan geçirmekte onlara geride hiç birşey bırakmamakdir. (Nadir, vali, koro:'Hasan Han göndermiş adamların'). Birden Hasan Han ve adamları yolda görünür ve adamları köylülere hücum ederek, onları döverek yol kenarında atarlar.(Hasan Han ve Hamza Bey:'Kamçıdır şahlayan bu raiyetti')
Hasan Han, veziri İbrahim Han'a köye gidip koyun at sürüsünü almasını söyler. Bunlar arasından en güzel atı kendine misafirliğe gelen üst rütbeli idareceyi hediye etmeye karar vermiştir. İbrahim Han geri geldiğinde at sürüsünün yaylaya gönderildiğini ve sadece 5-10 genç kısrağın köyde kaldığını bildirir.
(İbrahim Han, Hasan Han, Hamza Bey:'İlhidan kalmadı bir nisan') Hasan bu atların yaylaya çıkarılmasını sağlayan yaşlı seyis Ali'yi bir ceza vermek için yanına çağırtır. Ali, Hasan Han'ın huzuruna getirilince, köyde bulunan kısrakların at sürüsü içinde en seçkin atlar olup Hasan Han için bunların köyde bırakıldığını açıklar.(Ali:'Ortada yok idi hiç maksadım') Fakat Hasan Han söz mantık dinlemez ve Ali'nin gözlerinin kör edilmesine emir verir.
Hasan Han'ın kızı, Nigar, babasının zalimliğinden şikayet eder. (Nigar'Serir Han Zalim Han'). Ali'nin oğlu Rovsan Nigar sevmekte ve ondan karşılık bulmaktadır.(Rovsan 'Seni gördüm hey.') Rovsan babasına edilenleri görür ve bundan sonra gözleri kör edilmiş babası onu 'Köroğlu' olarak çağrıcaktır
DAHA AZ GÖSTER