İnci Aral'ın 'Maraş Katliamı'ndan bir yıl sonra bölgeye giderek katliamdan sağ kurtulup civar köylere sığınan tanıklarla yaptığı röportajların ışığında kurmacaya aktardığı "Kıran Resimleri", resmi tarihin kaydetmediği bu karanlık günleri "i
DEVAMInsan"ın odağında anlatan dokuz öyküden oluşan bir öykü kitabıdır. Türkiye'de resmi söylem yoluyla her dönem farklı ayrıştırmalar yaratılarak beslenen bir 'linç kültürü'nün sonucudur yaşananlar.
Düğünlerini, cenazelerini, yoksulluklarını ve umutlarını paylaşan insanların, kışkırtmayla kan döküp komşusuna saldıracak hale getirildiği bu korkunç olayın birebir ya da dolaylı olarak etkilediği dokuz "insan" hayatı anlatılır dokuz ayrı öyküde. Aral, insan aklına sığmayan bu dayanılmaz vahşeti yaşayanları, neden kurban seçildiğini bile anlayamadan hayatları cehenneme dönenleri edebiyat yoluyla toplumsal belleğe kaydeder. Kaleme alırken kullandığı benzersiz dil sayesinde gerçekliğin sertliği kurmacanın ustalığı ile birleşerek her öykünün finalinde bir umut ve barışma fikrini içinde saklar. Hepimizin ihtiyacı olduğu kadar...
İnci Aral'ın onayından geçerek tamamlanan bu sahne uyarlaması; neredeyse bir soykırım provası haline dönüşen katliamı, taraflardan ve resmi tarihten bağımsız olarak, daha önce sahne üzerinde dillendirilmemiş anlatılar yoluyla, 'insan'ı odağa alan bir 'iyileşme fikri'nin hassasiyeti içinde gerçekleştirilmiştir.
"Şerife"in, "Elif"in, "Selver"in, "Saliha"nın, "Zeycan"ın, "Özdemir"in, "Sultan"ın, "Ökkeş"in ve "Güher"in öyküleridir aslolan. Adını bile bilmediklerimizin...
"Havasız şeyler olacak bugün... Düşümde gördüm... Olmayacak şeyler olacak... Ah, bir derin kuyuya girmişiz tutunacak elimiz kolumuz yoktur."
DAHA AZ GÖSTER