Bir mataryel gibi görülen, her türlü özgürlüğü sınırlandırılan ve git gide hayattan daha da soyutlaştırılmaya çalışılan kadınların çığlığını ele alan bir türküdür...
Toplumsal baskı ile sindirilen, bir çok yerden darbe alan, dayak yi
DEVAMIyen, tecavüze uğrayan, sömürülen, hatta öldürülen, toplumda dışlanma korkusu ile çoğu zaman yaşadıklarını itiraf bile edemeyen, değer bilmez ellerde hoyratça hırpalanan, küçük bir busenin daha çok yakışacağı pembe yanaklara, tokat izi bırakılan, bütün kadınların birlikte göz yaşı dökerek okudukları bir masaldır...
Dört duvar arasında sıkışmış bu kadın sığınağında, insanlara dair bu masalı şimdi sizinle birlikte okuyacağız...
Kendi soluğumuz, kendi rengimiz ve kendi dilimizle...
Masalımız başlıyor...
DAHA AZ GÖSTER