Kadın pencereden sokağa çıkmış huniliye sesleniyor:
“Allah akıl fikir versin evladım”,
Hunili cevap veriyor: “Sebep?”
Yiğit Özgür’ün Hunililer’i akıl hastası değildir.
"Akıl gitmiş, ama geriye özgürlük, u
DEVAMItanmazlık, merak, vicdan, masumiyet ve… saçmalık kalmıştır. “Şöyle beyaz entarili, çıplak sayılacak kadar takısız taklavatsız, ne yapsalar hoş görülebilecek, ne söyleseler alınganlık yapılamayacak karakterler olsun istedim” gibi şeyler demişti bana Yiğit. Bunlar sahneye çıksalar “normal” seyirci karşısında n’aparlardı acaba?
Utanacağınız, şaşıracağınız, kikirdeyeceğiniz, kızacağınız, anlayamayacağınız, ama anlayamadığınız halde gülmeye devam edeceğiniz, “neye gülüyorum ben yav, neden” diye neşe içinde ikircikleneceğiniz şeyler!
Bilseniz provalarda oyuncular neler çekti… bana da neler çektirdiler. (geriye oyuncular mı kaldı “hunililer” mi bilemiyorum, iflah olmazlar artık. Bu oyun benim için biraz sıra dışı bir “deneysel oyunculuk” gösterisi.
Sizin üzerinizde deneyeceğiz tabi!
Ama merak etmeyin size “bulaşmadan”! Tatlı tatlı seyredebileceğiniz (heh heee!), eğlenceli bir kaos, sürreel/gerçeküstü bir eğlence…
Grotowski’den, Brecht’den, Commedia dellarte’den, “köy seyirlik oyunları”ndan (?) sözedeceklerden bir hoşgörü rica eden bir gösteri…
2 Perde! 32 kısım(valla)!
Gerçeküstü, tandır altı, işlevi büyük, boyundan küçük, yerli-milli-zeki-çevik-ahlaklı bir “HUNİLİ OYUN”!
Gelin, huninizi takalım"
DAHA AZ GÖSTER