PROLOG
Berlin'de Luther'in meyhanesi. Lindorf, Milanolu opera şarkıcısı Stella'nın uşağı Andrès ile gelir. Lindorf, Stella'ya aşıktır ve onu kıskanmaktadır. Andrès'ın elindeki zarfı alır, bu Stella'nın şair Hoffmann'a yazığı bir aşk m
DEVAMIektubudur. Kadın şaire soyunma odasının anahtarını yollamıştır. Kendisini seviyorsa gelmesini istemektedir. Lindorf, Hoffmann'ı beklemeye başlar. İçerisi üniversite öğrencileriyle dolar, onları Nicklausse ile Hoffmann izler. Öğrenciler şairden cüce Kleinzach'ın şarkısını isterler. Hoffmann, cüceyi anlatır. Yanına Lindorf gelir, aralarında bir tartışma olur. Hoffmann, Stella'ya olan aşkını belirtir, onun kendisi için üç ayrı kişi olduğunu söyler; masum bir kız, hafifmeşrep bir kadın ve bir sanatçı. Herkes onu dinlemeye koyulur. Şair söze başlar; ?İlk aşkımın ismi Olympia'dır? der ve hayallere dalar.
BİRİNCİ PERDE
Paris'te bilgin Spalanzani'nin evinde bir salon. Spalanzani, Olympia adını verdiği mekanik bir bebek yapmıştır. Bebeğin canlı bir varlıktan farkı yoktur, gözleri Coppèlius tarafından yapılmıştır. Hoffmann gelir, bilgin Olympia'yı ona kızı olarak tanıtır. Şair, Olympia'ya aşık olmuştur. İçeri Coppèlius girer, Spalanzani, ona beş yüz altın teklif ederek bebeğin gözleri üzerindeki hakkından vazgeçmesini söyler. Coppèlius razı olur, çeki alıp gider. Bu sırada misafirler gözükür. Herkes kıza hayran kalmıştır. Yaratıcısı bebeği över ve bir şarkı söyletir. Misafirler yemek salonuna gidince Hoffmann kızla baş başa kalır, ona aşkını açıklar. Coppèlius parayı almak üzere bankaya gitmiş,bankerin iflas ettiğini öğrenerek hiddetle dönmüştür. Niyeti intikam almaktır. Misafirler salona dönmüşlerdir. Bu sırada güzel bir valsle dans başlar, Hoffmann da Olympia ile dans etmektedir. Spalanzani, Olympia'yı odasına yollar. İçerden çekiç sesleri gelir, sonra muzaffer bir tavırla Coppèlius gözükür, Spalanzani'den intikam almış, bebeği parçalamıştır. Hoffmann, sevgilisinin bir bebek olduğunu anlamıştır.
İKİNCİ PERDE
Venedik'te büyük kanala bakan muhteşem bir sarayın salonu. Saray, zengin ve hafifmeşrep Giulietta'nındır. Misafirler her tarafa uzanmışlardır. Güzel kadının Nicklausse ile söylediği gece ve aşkın güzelliklerini anlatan ünlü barkarol duyulmaktadır. Parça bitince misafirler arasında bulunan Hoffmann, aşkın değerini küçümseyen bir arya söyler. İçeri gölgesiz adam Schlemil ve Dapertutto girmişlerdir. Giulietta, onları şaire tanıtır, Schlemil ile oradan ayrılır. Nicklausse iki adamı beğenmemiş, kötü bazı şeyler olacağını tahmin ederek, kaçmak için iki at hazırlatmıştır. Dapertutto aslında Schlemil'in düşmanıdır ve onu ölüme mahkum etmiştir. Hoffmann'ı da sevmemiştir. Giulietta'ya bir elmas yüzük verir ve Schlemil'in görüntüsünü nasıl aldıysa, Hoffmann'ınkini de almasını söyler. Şair biraz sonra kumarda her şeyini kaybetmiş olarak gelir. Giulietta Hoffmann'ı baştan çıkarır, o sırada Schlemil ve konuklar gelirler. Dapertutto şaire bir ayna uzatır. Hoffmann aynada aksinin olmadığını görerek dehşet içinde kalmıştır. Nicklausse kaçmaları için yalvarmaktadır. Fakat şair aşıktır. Giulietta ona kendisini pek sevdiğini, fakat mücevher karşısında her kadın gibi direncini kaybedebileceğini söyler. Schlemil kıskandığı için Hoffmann'a kılıcını çeker, şair karşı koymaz. Bu sırada misafirler gondollara doluşarak gitmektedir. Giulietta Hoffmann'dan, halen Schlemil'de bulunan kendisine ait bir anahtarı almasını rica eder, şair Schlemil'den anahtarı ister. Görüntüsüz adam kılıcını çekerken Dapertutto kendi kılıcını Hoffmann'ın eline tutuşturmuştur. Schlemil cansız olarak yere yıkılır. Giulietta ile Pitichinaccio kucaklaşarak uzaklaşırlar. Hoffmann aldatıldığını anlamıştır.
ÜÇÜNCÜ PERDE
Münih'te Crespel'in evinde bir salon. Antonia, klavsen başında şarkı söylemektedir. Parça bitince babası Crespel içeri girerek kızına yine şarkı söylediği için sitem eder. Antonia'nın güzel sesi annesinden ona geçmiş fakat kız şarkı söylemenin şiddetlendirdiği bir hastalığa yakalanmıştır. Antonia çıkınca Crespel kızını bu hale sokan Hoffmann'a lanet eder, odasına yürür. Hoffmann ile Nicklausse gözükürler, sağır uşak Franz ile bir türlü anlaşamazlar. Şair klavsene oturup şarkı söylerken Antonia girer, Hoffmann'ın kollarına atılır. Antonia şarkı söylemeye başlar, sonra babasının yaklaştığını duyarak kaçar, Hoffmann bir perdenin arkasına saklanır. Crespel odaya girer, uşak Dr.Miracle'ın geldiğini haber verir. Crespel doktordan nefret etmektedir. Doktor, Crespel'in hiddetli bakışları arasında çıkar gider. Hoffmann yalnız kalınca Antonia gözükür, şairin ısrarı üzerine ona şarkı söylemeyeceğine dair yemin eder. Şair rahatlamış olarak çıkar. Kızın arkasından birdenbire Miracle gözükür, ona şarkı söylemekten vazgeçmemesi konusunda telkine başlar. Antonia'nın annesinin hayali, kızını şarkı söylemeye çağırmaktadır. Antonia şarkının sonunda cansız yere yıkılır. Crespel ve hemen onun arkasından Hoffmann girer. Crespel kızının son sözlerini duymuştur, öldüğünü anlar.
EPİLOG
Sahne Luther'in meyhanesine geri döner. Herkes dalmış, Hoffmann'ın son sözlerini dinlemektedir. Hikayeler bitmiştir. İçeri Luther girerek Stella'nın, yandaki opera binasında oynadığı Don Giovanni temsilinin büyük başarı kazandığını söyler. Öğrenciler şairin hikayelerinden hiçbir şey anlamamışlardır. O zaman Nicklausse konuşur; ?Bunda anlaşılamayacak bir şey yok. Üç ayrı kadın gibi gözüken Olympia, Giulietta ve Antonia aslında aynı kimse, yani Stella'dır.? O sırada Stella gelir, Hoffmann körkütük sarhoş olduğu için Stella'yı tanıyamaz. Stella, Lindorf ile çıkarken onlara bakmaktadır. Nicklausse ilham perisine dönüşür. Hoffmann tümüyle ona teslim olmuştur.
DAHA AZ GÖSTER